Hoş, bahçede sadece domates yok ya. Başaramadıklarımızdan da bahsedelim biraz.
İki çeşit karpuz, bir çeşit kavun ektim. Ne yaptıysam büyütemedim kerataları. Greyfurttan hallice oldular.
Geçen gün oğlum köydeki tek akranıyla gezerken, muhtemelen geçen arabalardan atılmış artıklardan yetişmiş bir karpuz görmüş. En az 4-5 kilo vardır diye anlattı. Yabanın karpuzu dağın başında kendi kendine yetişiyor. Bizimkiler de ufacık afacık kalıyorlar. Seneye derince kuyu açıp, gübre organik maddece zengin toprak ve kum karışımıyla doldurup ekim yapacağım. Bakalım ne olacak.
Bu sene bolca Göynük kırk günlük mısırı yemeye niyetlendik. Nafile...
Ya hiç boylanmayıp birkaç karış uzadılar ya da tane tutmadılar.
Patlatmalık mısırlar iyi gibi duruyor. Cesaret edip bakamıyorum.
Birkaç tane karadeniz mısırım fena değiller. Onları sergileyeyim.
Yemeklik kabağım harikaydı. Biraz geç açıldı, ama hızına yetişemedik çoğu zaman. Ama bal kabaklarına bir anlam veremedim. Üç kök yetiştirdim. Biri hiç meyve vermedi. Bostanın hemen altına evden çıkan bitki kökenli çöplerimizi döküyorduk. Orada iki kök balkabağı çıkmış. Bu kabaklar benim ektiklerimden iyi oldu. İlk fotoğraf davetsiz misafirin. Diğer ikisi benim ektiklerimden çıkanlar.
