İnsanoğlunun yaptığı ve tamamen zararsız olan bir tane şey gösteremezsiniz. Buna rağmen sürekli her şeye burnumuzu sokmaya çalışırız. En basitinden anne sütü; bulunabildi mi eşdeğeri...Oysa ne kadar basit bir şey. Üstelik her canlı bunu başarıyor, bazen gözümüzle görmekte zorlandığımız en basit tohumundan, en kompleks insana kadar tüm canlılar yavrularını ilave işlem yapmadan ek külfete girmeden besleyebiliyorlar. Tohumu hiç ellemeseniz nem-sıcaklık uygun ana şartları sağladığında çıplak halde masanın üzerinde dahi belli bir boya kadar gelebiliyor. Bunları ister bir yaradan yapıyor deyin isterse zaman her halukarda ona 'tapmak' zorundayız.
Işık, güneş, radrasyon, dalga boyu, led vs. sonuçta bizim işimiz değil. Bizim için önemli olan bitkiyi bir an önce yetiştirmek ve meyvesini-tohumunu alabilmek. Bunun için de şartları zorluyoruz. Amacımız (en azından benim için) bir kaç ay zaman kazanmak. Tohumu çimlendirecek şartları oluşturalım, esas fotosentez kaynağı olan güneş ile fideleri kavuşturana kadar da bir kaç hafta gelişmelerini etkilemeyecek şekilde ortam şartlarını oluşturabilelim yeterli. Yukarıda anlattığım gibi belli bir büyüklüğe gelene kadar çok da fazla şeye ihtiyaçları yok. İki tane led lamba, iki metre şerit led, üç tane floresan lamba altına koyduğunuz fide sayısına göre de değişmekle birlikte pekala yetecektir. Ben 15 tane plastik bardağın 10 cm. üzerine üç tane BİM led ampulunu koyuyorum yetiyor. Aşırı boylanma olmadığı sürece sorun yok. Zaten 10 gün sonra seraya alacağım, siz de balkona koyacaksınız sırayla. Mutlaka ilk ektikleriniz veya ilk yılınız öğrenmekle geçecek. Zaman pek çok şeyin ilacı. Sallayın teknik rakamları, onları bodrumda suyun içinde marul yetiştirenler düşünsün.
