Muhtarımız Mustafa Bey'in hediyesi olan üç adet broiler yaklaşık bir ay kadar yanımızdaydı. İlk günler devamlı oturan ve önlerine yem konunca yiyen tavukcuklar yavaş yavaş ufak gezintilere çıkmaya bahçedeki otları yemeye, kısa menzilli uçuş denemelerine başladılar.
Normal bir tavuğa dönüşecekleri beklentisini edinmeye başladığımız sıralarda, forumdaşımız Latif.07 ve Sagun'un tecrübelerini okuyunca bu düşünceler kafamızdan uçtu.
Ama kedi ve köpek gibi tavukcuklarda bahçeye indiğimde peşimi bırakmaz olmuşlardı. Birbirimize baya ısınmıştık. Bunları nasıl keseriz diye kara kara düşünmeye başlamıştık. Kesilecek olanı seçmek bile zor bir iş olmuştu.
Sağ olsun yavru köpeğimiz hem ne zaman kesileceğine hem hangi sırayla kesileceğine bizim yerimize karar verdi.
Dişlerinin kaşıntısını kâh bizim terlikler, ayakkabılar, alet edevatla, kâh yakadığı tavuklarla gidermeye çalışınca yaklaşık 15 gün içinde üç tavuğu da kestik.
Köpeğin ısırmaya çalıştığı tavuklar en ufak bir kendini koruma gayreti göstermeden duruyorlar, bekliyorlardı.
Broiler maceramız burada bitti. Ama tavuk maceramız daha başlamadı.