Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-09-2018
Şehir: ankara
Mesajlar: 38
|
Kafkas Üniversitesi
Artvin Orman Fakültesi Dergisi
(2004) : 3-4 (220-231)
TOPRAK ASTLLG ÜZERNDE AGAÇ TÜRLER, TEPE YAPILARI VE
MEVSMLERN ETKS
Temel SARIYILDIZ
Mehmet Küçük
Kafkas Üniversitesi, Artvin Orman Fakültesi, 08000 ARTVN
Gelis Tarihi: 30.12.2004
Özet: Bu çalısmada, toprak pH degerleri üzerinde agaç türlerinin, agaç gövdesinden uzaklıgın ve
mevsimlerin etkisi belirlenmeye çalısılmıstır. Bu amaçla, Kasım 2002, Mart ve Haziran 2003 tarihlerinde sarıçam
(Pinus sylvestris L.), ladin (Picea orientalis L.) ve kızılagaç (Alnus glutinosa L.) türlerinin agaç gövdelerinden 30,
90, 180 ve 270 cm uzaklıkta 0-15 ve >15 cm derinlik kademelerinden toprak örnekleri alınmıstır. Toprak pH
degerleri ile humus pH degerleri arasında bir iliski olup olmadıgını belirlemek için aynı mevsimde ve aynı
mesafelerden humus örneklemesi yapılmıstır. En yüksek pH degerleri kızılagaç altındaki topraklarda, en düsük pH
ise sarıçam altında belirlenmistir. Sonbahar mevsiminden yaz mevsimine dogru pH degerlerinde bir azalma oldugu
bulunmustur. Agaç gövdesinden uzaklastıkça toprak pH’sında meydana gelen degisiklikler türlere ve mevsimlere
baglı olarak önemli farklılık göstermistir. Sonbahar ve ilkbaharda, sarıçam ve ladin toprak pH degerlerinde 180 cm
mesafe aralıgına kadar bir artıs, daha sonra ise bir azalma gösterirken, yaz mevsiminde önemli bir degisiklik
göstermemistir. Kızılagaç toprakları ise mevsimlere baglı olarak agaç gövdesinden uzaklastıkça toprak pH’sında
önemli bir degisiklik göstermemistir. Toprak pH degerlerinin bu farklı degisimleri üzerinde humus pH degerlerinin
önemli bir etkisinin oldugu tespit edilmistir. Sonuç olarak, toprak pH degerleri üzerinde, türlerin ve mevsimlerin
yanında, agaç gövdesinden uzaklıgında önemli bir etkiye sahip oldugu, bu nedenle toprak örneklemesi yapılırken bu
faktörlerin birlikte degerlendirilmesi gerektigini sonucuna varılmıstır.
Anahtar Kelimeler: Toprak pH, dogu ladini, sarıçam, kızılagaç, agaç tepe yapısı, mevsimler
EFFECTS OF TREE SPECIES, TREE CROWN TYPE AND SEASONS ON SOIL ACIDITY
Abstract: The aim of the present study was to determine the effects of tree species, crown type, seasons
and distance from the stem on soil pH. The soil samples (depth of 0-15 and >15 cm) were collected from under pine
(Pinus sylvestris L.), spruce (Picea orientalis L.) and alder (Alnus glutinosa L.) trees in November 2002, March and
June 2003 at distance of 30, 90, 180 and 270 cm from the stem. Highest pH was found under alder trees, whereas
lowest pH was found under pine trees. There was a decrease in soil pH from Autumn to Summer for all species. In
Autumn and Spring, pine and spruce showed an increase in soil pH from the stem to the distance of 180 cm. After
that they showed a decrease, whereas in Summer, they didn’t show any changes with the distances. Alder, however,
didn’t show any significant changes between the distances in any season. It was found that the differences in soil pH
between species, seasons and the distances from the stem were significantly affected by the changes in pH of
organic layer. In conclusion, the results in the present study indicate that tree species, seasons and the distance from
the stem are all important factors influencing soil pH, and should be considered together in future studies.
Key words: Soil pH, spruce, Scots pine, alder, tree crown type, seasons
1. GRS
Toprak asitliligi **** alkaliligi, yani toprak reaksiyonu, bir yandan toprakların genetik
gelisimini, bir yandan toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini etkileyen önemli
bir degiskendir. Toprak pH’sı olarak ifade edilen bu degisken, topraklarda bitki besin
elementlerinin alınmasını, toprakların verimliligini, ölü örtünün ayrısmasını, bitkilerin
yayılıslarını, bitki toplumlarının tür bilesimini ve topraklardaki mikrobial aktiviteleri büyük
oranda kontrol etmektedir (1, 2, 3).
Toprak reaksiyonu, topragın olusum ve gelisiminde etkili olan bütün faktörler tarafından
etkilenmektedir. Bu faktörler arasında, iklim, mevsim degisiklikleri ve bitki örtüsü orman
topraklarının reaksiyonunu etkileyen en önemli faktörler arasında yer almaktadır (4, 5, 6). Bu
T. SARIYILDIZ, M. KÜÇÜK
221
konuda yapılan çalısmalara baktıgımızda, nemli bölgelerdeki toprakların oldukça asidik
topraklara sahip olduklarını bunun nedeninin ise yeterli yagısın toprakta bulunan temel
katyonları yıkaması (Ca2+, Mg2+, K+ ve Na+) ve geriye degisim komplekslerinde baskın olan Al+3
ve H+ iyonlarını bırakması olarak açıklanmaktadır (3, 7). Yagısın düsük oldugu yerlerde ise bu
söylenenin tersi durum meydana gelmektedir. Sonbaharda, yaprak dökümü ile ayrısan örtünün
katyonlarının topraga ulasmasının ve vejetasyon faaliyetlerinin yavaslamasının toprak pH
degerlerini yükselttigi, ilkbaharda ise vejetatif faaliyetin baslamasıyla katyonların topraktan
alınmasının, kök ve diger canlıların solunumu sonucu ortaya çıkan CO2’in toprakta zayıf asit
olan H2CO3 üretiminin toprak pH degerlerini düsürdügü bildirilmektedir (1, 2, 8).
Farklı bitki türleri altındaki toprakların pH degerlerinin farklı olması, bitkilerin topraktan
katyon alma ve kullanma istekleriyle yakın bir iliski içindedir (1, 3, 8, 9, 10). Katyon kullanma
istekleri fazla olan türlerin ölü örtülerinin ayrısmasıyla topraga kazandırdıgı katyon miktarlarının
fazla olması, bu toprakların pH degerini arttırmaktadır. Bitki artıklarının ayrısması ile meydana
gelen organik asitler yine topragın reaksiyonunu kuvvetle etkilemektedir. gne yapraklı türlerin
ölü örtülerinin ayrısmasında (özellikle sarıçam, ladin, karaçam gibi türlerde) asit ürünlerinin
meydana geldigi ve topragı asitlestirdigi bilinmektedir (1, 3, 10). Buna karsılık, yapraklı
türlerden meselerin pek çogu ve yaprakları sıkı istiflendigi taktirde kayın dısında, diger yapraklı
türler asit humus olusturmamaktadırlar (1). gne yapraklı türlerden gelen reçineli ve asitli igne
yaprakların da toprak asitliligini önemli derecede arttırdıgı bilinmektedir (3, 10). Ormanların
topragı gölgelemesinin mikrobiyolojik ayrısma (humuslasma) ve ayrısma ürünlerinin türünü
etkiledigi ve giderek toprak reaksiyonunu dolaylı etkiledigi bildirilmekle birlikte bu konuda fazla
bir çalısma bulunmamaktadır.
Bu çalısmamızda ise, bu son konu dikkate alınarak, farklı tepe yapısına ve dolayısıyla
farklı gölgelemeye sahip olan agaçların toprak pH’sı üzerinde etkisinin olup olmadıgı, bu etkinin
mevsimler, agaç türleri ve agaç gövdesinden olan uzaklıkla degisiminin arastırılması
amaçlanmıstır.
2. MATERYAL VE YÖNTEM
Bu çalısma, Artvin li, Kafkasör mevkiinde, 1230 m yükseklikte ve kuzey dogu bakıda
(41o50’ N, 41o06’ E) gerçeklestirilmistir. Çalısma alanında, sarıçam (Pinus sylvestris L.) ve
Dogu ladini (Picea orientalis L.) baskın agaç türleri, kızılagaç (Alnus glutinosa L.) ise ortamda
bir kaç agacın bir araya gelerek olusturdugu küçük topluluklar seklinde bulunmaktadır. Alandaki
agaçlardan sarıçam ve ladin yaklasık 90-100 yasları arasında, kızılagaç ise yaklasık 20-25
yaslarında, kapalılıkları ise normal derecededir. Sarıçam, ladin ve kızılagaçlar altında çalı türleri
olarak (özellikle orman gülü) gövdeden uzak bosluk kısımlarda rastlanmıstır. Artvin’de iklim
genelde kısları soguk yazları ise yarı kurak olarak tanımlanmaktadır. Artvin Meteoroloji
stasyonunun (597 m yükseklikte) 1945-1997 verilerine göre yıllık ortalama yagıs 689.4 mm,
yagısın en yüksek oldugu ay Ocak (99.7 mm), en düsük oldugu ay Agustos (27.1 mm) tur (11).
Yıllık ortalama sıcaklık 12.3 oC, yıllık ortalama yüksek sıcaklık 32.0 oC, yıllık ortalama düsük
sıcaklık –2.48 oC’dir. Mevsimler itibariyle yagıs rejimi ilkbahardan yaza dogru hızla
azalmaktadır. En yagıslı mevsim kıs (337.7 mm), en kurak mevsim ise yazdır (131.9 mm).
Bununla beraber, yüksek kesimlerde ortalama yıllık yagıs 1000 mm ye çıkabilmekte, ortalama
sıcaklık ise -16.1 oC ye kadar düsebilmektedir (12). Alandaki toprak türü genelde granit
anakayası üzerinde olusmus sıg bir kumlu balçık toprak türüdür. Bu alandaki toprak profil
Toprak Asitliligi Üzerinde Agaç Türleri, Tepe Yapıları ve Mevsimlerin Etkisi
222
örneklerinde Ah ve C horizonu açık bir sekilde belirgin iken B horizonu olusumu genelde
belirgin degildir (13, 14).
Arastırma materyali olan toprak örnekleri, üç farklı dönemde (Kasım 2002, Mart ve
Haziran 2003), sarıçam, ladin ve kızılagaç türlerinin bulundugu üç farklı deneme alanından
alınmıstır. Her bir deneme alanında, her bir agaç türü için seçilen üç farklı agaçın gövdesinden
açık alana dogru, derinligi 35 cm, yatay mesafedeki uzunlugu 3 m olan toprak profili açılmıstır.
Açılan bu toprak profilinin, yatay uzunlugunun dört farklı mesafesinden (30, 90, 180 ve 270 cm)
ve iki farklı derinlik kademesinden (0-15 cm ve >15cm) toprak örnekleri alınmıstır. Toprak
örnekleri yanında, her bir mesafeden humus örneklemesi de yapılmıstır. Humus tabakası ladin
altında 8-10 cm, sarıçam altında 5-6 cm iken kızılagaç altında ise çok düsüktür (1-2 cm). Alınan
örnekler plastik posetlere konularak etiketlenmis ve pH degerlerini belirlemek amacıyla
laboratuara getirilmistir.
Laboratuarda hava kurusu haline getirilen toprak örnekleri, havanda dövüldükten sonra 2
mm’lik elekten geçirilmistir. Yaklasık 10 gram toprak örnegi 50 ml’lik beher içine konulmus,
üzerine 25 ml saf su eklenmis ve 24 saat bekletilmistir. Daha sonra buffer çözelti kullanılarak
(pH 4 ve pH 7) kalibrasyonu yapılan pH metre örnek içine daldırılarak toprak örneginin pH’sı
belirlenmistir. Her 5 örnekten sonra pH kalibrasyonunun dogru olup olmadıgı buffer çözeltiler
kullanılarak dogrulanmıstır. Humus örneklerinin pH degerleri ise araziden örnekler laboratuara
getirildikten hemen sonra ölçülmüstür.
Toprak pH degerleri üzerinde mevsimlerin, agaç türlerinin ve agaç gövdesinden
uzaklıgın istatistiksel olarak önemli olup olmadıgını belirlemek için elde edilen veriler üzerinde
SPSS paket programı (Version 9.0 for Windows) kullanılarak üç yönlü ANOVA (varyans
analizi) uygulanmıstır. Toprak pH degerleri ile humus pH degerleri arasındaki dogrusal
regresyon iliskisi MS EXCEL 2000 programı kullanılarak belirlenmistir.
3. BULGULAR
Mevsimlere baglı olarak agaç gövdesinden uzaklastıkça ladin, sarıçam ve kızılagaç
türleri altındaki 0-15 cm ve >15 cm topraktaki pH degisimleri anılan sıralamaya göre Sekil 1 ve
Sekil 2 de verilmistir. Bu üç tür altındaki 0-15 cm derinlikteki toprak pH degerleri, 15 cm’den
daha derinden alınan toprak pH degerlerinden yüksek olmasına ragmen istatistiki olarak önemli
bir farklılık göstermemistir. Fakat, toprak derinlik kademelerindeki pH degerleri türlere,
mevsimlere ve agaç gövdesinden olan uzaklıga göre aynı yönde degisim göstermistir. ki
derinlik kademesi arasında, pH bakımından en önemli farklılık olarak üst toprakların pH
degerlerinin türler arasında daha fazla farklılık gösterdigi tespit edilmistir. Bu nedenle bundan
sonra yapılacak olan açıklamalarda derinlik kademeleri fazla dikkate alınmayacaktır.
Üç yönlü varyans analiz sonuçları Tablo 1 de sunulmustur. statistiksel olarak sonuçlar
bize, farklı agaç türlerinin toprak pH degerlerini etkileyen en önemli faktör oldugunu (P<0.001,
R2 = 0.98 ), bunu mevsimlerin (P<0.001, R2 = 0.96) ve daha sonra ise agaç gövdesinden olan
uzaklıgın (P<0.001, R2 = 0.94) izledigini göstermistir. Bununla beraber, toprak pH degerlerinin
degisiminde rol oynayan bu üç faktör birlikte degerlendirildiginde ve elde edilen sonuçlara
bakıldıgında, istatistiksel olarak bu üç faktörün toprak pH degerleri üzerinde önemli bir etkisinin
oldugu görülmüstür (P<0.001, R2 = 0.92). Agaç türlerinin, mevsimlerin ve agaç gövdesinden
uzaklıgın pH degerleri üzerine olan etkileri arasındaki diger anlamlı iliskiler yine Tablo 1 de
verilmis ve sonuçlar asagıda açıklanmıstır.
T. SARIYILDIZ, M. KÜÇÜK
223
Toprak Asitliligi Üzerinde Agaç Türleri, Tepe Yapıları ve Mevsimlerin Etkisi
224
T. SARIYILDIZ, M. KÜÇÜK
225
Toprak Asitliligi Üzerinde Agaç Türleri, Tepe Yapıları ve Mevsimlerin Etkisi
226
Kızılagaç topraklarının pH degerleri üç mevsimde de sarıçam ve ladinden daha yüksek
degerde bulunmustur (Sekil 1 ve 2). Sarıçam topraklarının pH degerleri, ladin topraklarının pH
degerlerinden daha düsük olmakla birlikte, sarıçam ve ladin toprakları arasındaki pH
degerlerindeki farklılık, agaç gövdesinden olan uzaklıkla ve mevsimlerle önemli bir degisim
göstermistir. Örnegin, sonbahar ve ilkbaharda, sarıçam ve ladin altındaki toprak pH degerleri her
bir mesafede önemli derecede farklılık gösterirken, yaz mevsiminde iki türün toprakları arasında
pH degerleri önemli bir farklılık göstermemistir (Sekil 1 ve 2).
Bu üç türün topraklarının pH degerleri sonbahar mevsiminden yaz mevsimine dogru bir
azalma göstermistir (Sekil 1 ve 2). Bu azalma ladin ve sarıçam topraklarında oldukça fazla bir
deger gösterirken, kızılagaç topraklarının pH degerleri çok düsük bir azalma göstermistir (Sekil
1 ve 2). Agaç türü*mevsimler iliskisine bakıldıgında da, bu söylenen iliskinin kızılagaç ile
sarıçam, ladin türleri arasında istatistiki olarak önemli (P<0.001, R2 = 0.94) bir degisim
gösterdigi bulunmustur.
Agaç gövdesinden uzaklastıkça toprak pH degerlerinde önemli bir degisiklik oldugu
bulunmustur. Fakat, bu farklılıklar mevsimlere baglı olarak önemli degisimler göstermistir.
Agaçtan uzaklık*mevsim iliskisi de (P<0.001, R2 = 0.84) bu degisimin istatistiksel olarak önemli
oldugunu göstermistir. Sonbahar ve ilkbaharda, sarıçam ve ladin türlerinin agaç gövdesinden
uzaklastıkça toprak pH degerlerinde 180 cm ye kadar bir artıs, daha sonra ise (270 cm) bir düsüs
oldugu bulunmustur. Yalnız, sonbaharda ladin agacından 270 cm uzaklıkta pH degerinde hızlı
bir azalma görülmüstür (Sekil 1 ve 2). Yaz mevsiminde ise, agaç gövdesinden uzaklıga baglı
olarak üst toprak pH degerlerinde önemli bir degisiklik görülmezken, alt toprak pH degerlerinde
önce bir artma daha sonra ise bir azalma görülmüstür (Sekil 2). Kızılagaç toprakları ise agaç
gövdesinden uzaklıga baglı olarak bir artıs göstermesine ragmen bu artıs istatistiksel olarak
önemli bulunmamıstır. Agaç türü*agaç gövdesinden uzaklık iliskisi de kızılagaç ile ladin ve
sarıçam arasındaki bu farklılıgın istatistiksel olarak önemli oldugunu (P<0.001, R2 = 0.95)
göstermistir.
Mevsimlere, agaç türlerine ve agaç gövdesinden uzaklıga baglı olarak degisim gösteren
toprak pH degerleriyle, humus pH degerleri arasındaki dogrusal regresyon iliskisi Sekil 3’te
verilmistir. Humus pH degerlerinin mevsimlere, agaç türlerine ve agaç gövdesinden uzaklıga
baglı olarak artma ve azalmasının toprak pH degerlerini önemli derecede (R2 = 0.91) etkiledigi
bulunmustur.
4. TARTISMA VE ÖNERLER
Orman topraklarının çogunlugunun pH degerleri hafif asit (pH 6.5) ile siddetli asit (pH
4.0) arasında degisim göstermektedir (3, 10). Bu degerler arasında degisim gösteren bir orman
topragı, üzerinde yetisen farklı agaç türlerinden topraga eklenen farklı kimyasal bilesikteki
organik maddelerden ve bu organik maddelerin ayrıstırılması sonucu ortaya çıkan organik
asitlerden önemli derecede etkilenmektedir. Genel olarak, igne yapraklı türler, örnegin çamlar,
ladin, duglas türleri, üst topragın asitliligini genis yapraklı türlerden daha fazla arttırmaktadırlar.
Bununla beraber, bazı çalısmalarda, örnegin Howard ve Howard tarafından 1974 yılında (15)
yapılan ve bir çok türleri içine alan (buna igne yapraklılar ve genis yapraklı türlerde dahil)
çalısmasında, toprak asitliliginde en belirgin yükselme gösteren örneklerden bazılarının genis
yapraklı türler, örnegin Quercus robur ve Alnus incana altındaki topraklarda oldugunu
belirlemistir.
T. SARIYILDIZ, M. KÜÇÜK
227
Toprak Asitliligi Üzerinde Agaç Türleri, Tepe Yapıları ve Mevsimlerin Etkisi
228
Bu konuda ulasabildigimiz çalısmalar degerlendirildiginde ortaya çıkan genel sonucun
“farklı agaç türlerinin topraklar üzerinde farklı etkiye sahip oldugu, igne yapraklıların toprak
asitliligini genis yapraklılardan daha fazla arttırdıkları, fakat bu etkilerin yerel sartlarla sıkı bir
iliski içinde oldugudur”.
Burada sunulan çalısmamızda buldugumuz sonuçlar da bu çalısmaları destekler yöndedir.
Bunlara ek olarak, türlerin toprak pH degerleri arasındaki farklılıkların, agaç gövdesinden olan
uzaklıkla önemli derecede artma **** azalma gösterdigi ve bunda da mevsimlerin önemli bir
etkisinin oldugu da bulunmustur. gne yapraklı sarıçam ve ladin türleri aynı sartlar altında,
toprak asitliligini genis yapraklı kızılagaç türünden daha fazla asitlestirmektedir. Avrupa’da
yapılan bir çok çalısmada da (16), örnegin kayın (Fagus sp.) **** mese (Quercus sp.) yerine
Picea abies **** Pinus sylvestris dikilmesinden sonra toprak pH’sının önemli ölçüde azaldıgı
birdirilmistir. Topraktaki pH azalmasının 0,1 ile yaklasık 1,0 birim arasında oldugu ve çogu
durumda asitlesmenin yüzey horizonlarda ve üst 10-20 cm arasında sınırlandıgı vurgulanmıstır.
gne yapraklı türler toprak asitlesmesini arttırmakla birlikte, bu türlerin asitlestirme hızları da
kendi aralarında farklılıklar göstermektedir. Örnegin, 40 yasındaki Picea glauca, Pinus resinosa
ve Pinus banksiana bükleri altındaki mineral toprak ve orman ölü örtüsünün pH degerlerindeki
degisimler üzerine yapılan bir çalısmada (17), çam türleri altındaki orman ölü örtüsünün pH
sının daha düsük oldugu, buna karsılık, mineral toprak pH’sının ladin altında en düsük degeri
gösterdigi bulunmustur. Bizim buldugumuz sonuçlar ise, sarıçamın, altında bulunan hem
humusu hem de topragı ladinden daha fazla asitlestirdigidir.
Bu üç tür birlikte degerlendirildiginde ortaya çıkan sonuç, kızılagaç, ladin ve sarıçam
türlerinin toprak pH degerleri arasındaki farklılıkların, mevsimlerle önemli degisiklikler
göstermesidir. Sonbahar ve ilkbaharda toprak pH degerlerinde bu üç tür arasında en fazla
farklılık bulunurken, yaz mevsiminde sarıçam ve ladin topraklarının pH degerlerindeki hızlı bir
düsüs nedeniyle türler arasındaki farklılık, sadece kızılagaç ile ladin, sarıçam arasında oldugu
görülmektedir (Sekil 1 ve 2). Yaz mevsiminde sarıçam ve ladin altındaki toprak pH degerlerinin
hızlı bir sekilde düsmesine, sıcaklıkların artmasıyla mikroorganizmaların ayrıstırmalarının
hızlanmasına ve dolayısıyla ortaya çıkan organik asitlerin toprak pH sını önemli ölçüde
düsürmesine neden oldugu sanılmaktadır. Yaz mevsiminde ölçülen ladin ve sarıçam altındaki
humus örneklerinin düsük pH degerleri ve bu degerler ile toprak pH degerleri arasındaki pozitif
regresyon iliskisi (Sekil 3) bu düsünceyi destekler yöndedir. Ladin (Picea abies) altındaki humus
tabakalarındaki ve mineral topraktaki ortalama yıllık H+ iyonları üretiminin yapraklı tür olan
kayının (Fagus sylvatica) altındakilerden daha yüksek oldugu daha önceki çalısmalarda
bildirilmektedir (18). Bu oranlar ladin için 4,04 (±0,04) keq ha-1, kayın için ise 2,09 (±0,09) keq
ha-1 olarak saptanmıstır. Bitkilerin vejetasyon döneminde topraktan katyonları almaları sonucu
topraktaki katyonların azaldıgı ve aldıklara katyonlara karsılık topraga H+ iyonları kazandırdıgı,
kök ve mikroorganizma solunumu sonucu üretilen CO2’in karbonik asit üretilmesini arttırdıgı
(1), katyonların topraktan yıkanması ki ladin (Picea abies) altındaki A horizonundan kalsiyum
ve magnezyum yıkanması sonucu mese ormanı topragının hemen hemen iki katı oldugu
bildirilmektedir (18). Bu gibi faktörler de toprakta bu dönemdeki asitliligin artmasında rol
oynamaktadır.
Agaç gövdesine yakın yerlerden alınan toprak örneklerinin, agacın çevresinden alınan
topraklardan daha düsük pH degerlerine sahip oldugu bir kaç çalısmada bildirilmektedir (19, 20).
Bu farklı degisikliklerin genelde gövde üzerinden gelen yagıs suyu ile ortama direk olarak
havadan ulasan yagıs suyu arasındaki kimyasal farklılıktan kaynaklandıgı söylenmektedir (21,
22, 23). Gövde üzerinden ulasan yagıs suyu önemli derecede asidiktir. Bazı arastırmacılar aynı
T. SARIYILDIZ, M. KÜÇÜK
229
zamanda gövdeye yakın yerde biriken ve oldukça asidik olan kabukların da buna neden
olabilecegini belirtmektedirler. Gövde üzerinden ulasan suyun asitliligi yagıs-agaç tepe yapısı
iliskisi üzerine yapılan çalısmalarda da vurgulanmaktadır. Örnegin, Sarıçamda (Pinus sylvestris)
yapılan bir çalısmada (24) sarıçamın gövdesinden gelen suyun ortalama pH degeri 3.3 olarak
belirlenirken, en düsük pH degeri ise 3.0 olarak bulunmustur. Aynı etkinin yapraklı türlerde de
oldugu, örnegin kayının (Fagus grandifolia) altında gövdeye yakın A1 horizonunun pH degeri
4.5 iken gövdeden 200 cm ileride pH degerinin 6.0 oldugu bildirilmistir (19, 20). Burada
sundugumuz çalısmada, kızılagaç altında gövdeden uzaklastıkça toprak pH degerleri arasında
önemli bir farklılık bulunmazken, ladin ve sarıçamın gövdesinden uzaklastıkça humus ve toprak
pH degerlerinde önemli bir artısın oldugu görülmektedir. Yalnız, gövdeden en uzak noktada her
iki türün altındaki toprakların pH degerlerinde hızlı bir düsüsün olması beklenen bir sonuç
olmamakla birlikte, bu mesafede bulunan yogun orman güllerinin asidik etkilerinin buna neden
oldugu düsünülmektedir. Agaç gövdesinden uzaklastıkça toprak pH sında meydana gelen bu
degisiklikler, yukarıda açıkladıgımız gibi yagıs-agaç tepe yapısı iliskisinden, agaç tepe yapısının
topragı gölgelemesinin meydana getirebilecegi sıcaklık ve nem farklılıklarının mikrobiyolojik
ayrısmayı etkilemesinden veya baska faktörlerden kaynaklandıgı sanılmaktadır. Bizim burada
sundugumuz çalısmamız bir ön çalısma oldugundan bu faktörler burada dikkate alınmamıstır,
fakat bu konudaki çalısmalarımız bu faktörleri de dikkate alacak sekilde devam etmektedir.
Sonuç olarak, farklı türler altındaki toprak pH degerleri veya etkileri karsılastırılırken, bu
degerlerin agaç gövdesinden uzaklıga baglı olarak degisiklik gösterebilecegi ve bu nedenle de
toprak örneklemesi yapılırken bu faktöründe düsünülmesi gerektigi unutulmamalıdır.
KAYNAKLAR
1. Kantarcı, D., Toprak lmi, Ü Orman Fakültesi Yayını, Fakülte Yayın No: 462, stanbul,
2000.
2. Ergene, A., Toprak Biliminin Esasları, Genisletilmis Yedinci Baskı, Yayın No: 0027, Öz
Egitim Basım Yayın Dagıtım LTD. ST, Konya, 1997.
3. Brady, N.C., Weil, R.R., The Nature and Properties of Soils, Twelfth Edition, Prentice Hall,
Upper Saddle River, New Jersey, 1999.
4. Fitzpatric, E.A., An Introduction to Soil Science, Second Edition, Longman Scientific and
Technical, John Wiley and Sons, New York, 1986.
5. Foth, H.D., Fundamentals of Soil Science, Eighth Edition, John Wiley and Sons, 1990.
6. Miller, R.W., Donahue, R.L., Soils, Sixth Edition, Prentice Hall, Englewood Cliffs, New
Jersey, 1990.
7. Eriksson, E., Karltun, E., Lundmark, J.-E., Acidification of Forest Soils in Sweden,
Ambiology, 21 (1992) 150–154.
8. Bergkvist, B., Folkeson, L., The Influence of Tree Species on Acid Deposition Proton
Budgets and Element Fluxes in South Swedish Forest Ecosystems, Ecological Bulletin, 44
(1995) 90–99.
Toprak Asitliligi Üzerinde Agaç Türleri, Tepe Yapıları ve Mevsimlerin Etkisi
230
9. Beier, C., Blanck, K., Bredemeier, M., Lamersdorf, N., Rasmussen, L., Responses of Soil
and Vegetation to Reduced Input of S, N and Acidity to Two Norway Spruce Stands of the
EXMAN Project, Forest Ecology and Management, 101 (1998) 111–123.
10. Barnes, B.V., Zak, D.R., Denton, S.R., Spurr, S.H., Forest Ecology, Fourth Edition, John
Wiley and Sons, New York, 1998.
11. Yüksek, T., Ölmez, Z., Artvin Yöresinin klim, Toprak Yapısı, Orman Alanları, Agaç
Serveti ve Ormancılık Çalısmalarıyla lgili Genel Bir Degerlendirme, Artvin Orman
Fakültesi Dergisi, 4 (2002) 50-62.
12. Kantarcı, D., Artvin-Cerattepe’de Tasarlanan Maden sletmesinin Çevredeki Orman
Toprakları ile Agaçlarına Olabilecek Etkileri ve Alınması Gereken Tedbirler, II. Ulusal
Karadeniz Ormancılık Kongresi, 2002, 296-308.
13. Yüksek, T., Güner, S., Artvin Kafkasör Havzasında Quercus petraea ve Carpinus orientalis
Büklerinin Eko-Silvikültürel Özellikleri Üzerine Bir Çalısma, II. Ulusal Karadeniz
Ormancılık Kongresi, 2002, 770-779.
14. Yüksek, T. Kalay, H.Z., Artvin-Kafkasör Yöresinde Orman ve Orman çi Otlak Alanındaki
Toprakların Bazı Fiziksel ve Hidrofiziksel Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Çalısma,
III Ulusal Hidroloji Kongresi, 2001, 535-544.
15. Howard, P.J.A., Howard, D., Soil Changes Through Afforestation, Annual Report of the
Institute of Terrestrial Ecology, 1984, 86-89.
16. Hornung, M., Acidification of Soils by Trees and Forests, Soil Use and Management, 1
(1985) 24-28.
17. Alban, D.H., Effects of Nutrient Accumulation By Aspen, Spruce and Pine on Soil
Properties, Soil Science Society of America Journal, 46 (1982) 853-861.
18. Gunda, M., Falkengren-Grerup, U., Recovery of Soil pH, Cation-Exchange Capacity and the
Saturation of Exchange Sites in Three Swedish Beech (Fagus sylvatica L.) Forest,
Scandinavian Journal of Forest Research, 15 (2000) 39-48.
19. Matschonat, G., Vogt, R., Effects of Changes in pH, onic Strength and Sulphate
Concentration on the CEC of Temperate Acid Forest Soils, European Journal of Soil
Science, 48 (1997) 163–171.
20. Gillman, G. P., Effects of pH and onic Strength on the Cation Exchange Capacity of Soils
With Variable Charge, Austrian Journal of Soil Research, 19 (1981) 93–96.
21. Chang, S. C., Matzner, E., Effects of Stemflow on Element Cycling in a Beech Forest,
Bayreuther Forum, Oecologia, 41 (1997) 112–115. ISSN 0944-4122.
22. Falkengren-Grerup, U., Bjork, L., Reversibility of Stemflow-nduced Soil Acidification in
Swedish Beech Forests, Environmental Pollution, 74 (1991) 31–37.
23. Matzner, E., Meiwes, K.J., Long-term Development in Element Fluxes With Bulk
Precipitation and Throughfall in Two German Forests, Journal of Environmental Quality, 23
(1994) 162–166.
T. SARIYILDIZ, M. KÜÇÜK
231
24. Nicholson, I.A., Cape, N., Fowler, D., Kinnaird, J.W., Paterson, L.S., Effects of Scots Pine
(Pinus sylvestris L.) Canopy on the Chemical Composition and Decomposition Patterns of
Precipitation, In Ecological Impact of Acid Precipitation (eds D. Drablos & A. Tollen),
Proceedings of an International Conference, Sandefjord, Norway, SNSF, Oslow-As, (1980)
148-149.
|