Kurda, kuşa, aşa. (Köstebek hariç.)
İki yüz kökü geçkin patates ekmiş ve yıllık ihtiyacımı karşılamayı ummuştum. Patateslerim söküme geldi. Büyük bir heyecanla işe koyuldum.
İlkinden 5-6 tane mandalina ebatlarında patatescik ve bir köstebek tüneli çıktı. Tünel bir önceki patates ocağından gelip bir sonraki ocağa devam ediyordu.
Köstebekleri şaşırtmak için bu iki yüz patatesi farklı yerlere ektiğim için başka bir öbeğe yöneldim. Sonuç aynıydı. Bir başka öbek, bir başka öbek derken, nereyi kazsam sonuç aynıydı.
Küçük müçük demeyip ara ara yemeklik patates sökerken köstebek tünelsiz birkaç ocağa da rastladım. Bu ocaklar daha da moral bozucuydu. Çünkü 3-4 tane iri patates çıkıyordu. Sanırım yağmalanmamış olanlardan 800-1000 gr patates çıkarken, yağmalananlardan 150-200 gr ancak patates çıkıyordu.
Bu değerleri ortalama sayıp bir hesap yaptığımda ise 145 kg civarında patates köstebeklere, 35 kg da bize düşüyor. Üstelik bu çok lezzetli patateslerin ufak tefekleri bize kaldığı için bu patatesleri soymak doğramak da oldukça zahmetli olacak.
Aklıma köyün "kocamanlarından" Şâkir Ağabey ile konuştuklarım geliyor.
-Köye dadanan tilki her sabah bizim evin önünden geçiyor. Fotoğraf makinamı alıp hayatta oturacağım, onu fotuğraflayacağım.
Dediğimde.
Bir başka köylü
-Tüfeği al da bekle.
Demiş. Ben de:
-Kıyamam herhalde.
Demiştim. Şakir Ağabey yorgun, cılız ve hırıltılı sesiyle.
- Adnan Bey. Şimdi öyle diyorsun. Haklısın da. Ama birkaç tavuğunu yediğinde, tilki sana düşman gibi görünür.
Demişti.
Bu adaletsiz patates paylaşımı sonrası köstebeklere karşı hissiyatım oldukça değişti.
|