İki gündür çok boğucu bir sıcak var, bahçede çalışmak mümkün değil. Fırsat bu fırsat diyerek yıkanacak halıları oflaya puflaya balkona çıkardım.
Oğuz da diş tedavinsine başlayınca gün bana kaldı. O doktora ben balkona.
Balkon kocaman olunca suyla oynamak da güzel oluyor.
Önce büyük iki halıyı bol suyla beyaz kalıp sabunla bir güzel yıkadım. Geçen sene pek başarılı olamadığım elma sirkelerim de son durulama suyunda bayağı faydalı oldu.
Daha sonra küçük halılara geldi sıra çıplak ayak, hortum elimde hem sabunladım hem iyice bir yıkadım. Daha sonra rulo yaparask biraz süzülmelerini bekledim. Islanınca öyle ağır oluyorlar ki tek başıma bahçeye taşıyıp da asmam mümkün değil mecburen Oğuz'u bekleyeceğim.
Geldiğinde biraz söyleşecek " çok yoruyorsun kendini, hem halıların nesi vardı, tertemizdi" diyecek ama ben yıkanması gerektiğini biliyorum, geçen sene yıkayamamıştım.
Bu erkeklere göre halılar da hep temiz, perdeler de, onlara göre biz hanımlar kendimize iş arıyormuşuz.

Neyse ben işimi bitirdim, söyleşse de bir şey değişmez.
İki büyük 3 küçük halıyı yıkadım 3 kalıp beyaz sabun bitti.