Gelelim bakliyatlardaki direk toprağa tohum ekimine. Bunları viyole ektiğinizde pek randımanlı olmuyor. Boyları uzuyor, gövdeleri inceliyor, yapraklar küçük oluyor ve toprağa diktiğinizde, hele ki geç kalırsanız kırılma yapıyor gövdeleri. Sonradan toprağa ektikleriniz viyole ekilenleri her açıdan geride bırakıyor. Yani mahallenin bıçkın delikanlısı 'pala fasulye', sizin pamuklarda yatırdığınız, kuş tüyü örtülere sardığınız 'fasulyecan' ı elinin tersiyle ittirip geçerek yoluna devam ediyor.
Tohumları ekmeden önce 15-20 dk. suda bekletmek iyi olur diye düşünüyorum, en azından biz bekletiyoruz, tohumu uyandırmada faydası olur mutlaka.
İlk sene; baktım domates-biber-patlıcan-darı-kavun-karpuz suda bir gün bekletilerek ekiliyor. Dedim ki hanıma 'fasulye-barbunya' ları da bekletelim suda, ertesi gün ekeriz'. Cumartesiden suya koyduk bakliyatları, pazar günü bahçeye çıktık, kayınpeder-kayınvalide de var. Sıra bakliyatları ekmeye gelince ben kasılarak suda ıslattığım, suyu yiyince şişip iki katına çıkmış fasulye-barbunyaları gösterdim. Neyse uzatmayalım o gün herkes kendi getirdiği tohumu ekti. Benim ektiklerim toprağın altında pişmiş neredeyse hiç biri çıkmamıştı. Boşa giden tohuma mı yoksa zamana mı yanayım bilemedim tabi..
Üst resimde sıraları (arık) açarken oluşan tepelerin üst kısımlarını küçük çapayla deviriyoruz ki, üst kısımdaki kuru toprak gitsin alttaki nemli - tavlı toprak ortaya çıksın.
Nemli kısım ortaya çıkınca yine küçük çapayla tepenin üstünde tohumları içine yerleştireceğimiz ufak bir oluk oluşturuyoruz. Fasulye ekeceğim oluklara yanmış keçi gübresi, leonardit ve perlit koydum biraz, ancak bu kez ortam kuru geldi ve yarım çay bardağı kadar da su dökerek tam tohumun oturacağı bölgeleri ıslattım ve taze fasulye tohumlarını nemli kısımlara parmağımla bastırarak yerleştirdim. Aslında korkarak yaptım bu işlemi, ilavelerle ortamı kuruttuysam çimlenme hava da sıcak giderse olmaz. Su fazla gelirse bu kez yıllar önce yaptığım gibi tohumları pişirebilirim toprak altında

Dün akşam üzeri bahçeye çıktığımda taze fasulyelerin başına geçtim ve bir bölgeyi eşeledim. İkinci gününde fasulyenin birincil kökünün çıkmaya başladığını görünce sevindim.
Diğer bakliyatları ekerken, vakit yokluğundan oluklara sadece leonardit ve biraz su koyabildim.
Bakliyatları ektikten sonra belki de en önemli sorun yağmurun yağması. Yağmur sonrası toprak yüzeyinde oluşan kaymak tabaka tohumların topraktan çıkmasını engelleyip zorlaştırıyor. Bu konuda en beceriksizi ise taze fasulye tohumları; eğer toprak yüzeyi sertleşmiş ise taze fasulye tohumlarının neredeyse tamamı topraktan çıkamıyor. Barbunya da ise tam tersi, tek tük çıkmayan yerlere sonradan ilave tohum koyuyoruz. Sertleşen tabakayı tahta parçası veya tırmık ile parçalamak çarelerden biri. Ben resimde de görüldüğü gibi sadece taze fasulyelerinin üzerini ince naylon (karpuz yetiştiricileri kullanır genelde ve bostan naylonu diye satılır) ile örttüm. Hafta sonu topraktan başlarını çıkarmadan naylonu kaldırırım.
Barbunya-taze/kuru fasulye-börülce ekim araları birbirine benzer. Sorduğum yetiştiricilerde nüans farklılıkları olsa da kabaca; barbunya için 35 cm. aralık her ocakta 3-4 tane kalacak şekilde ekilir ve iki ocak arasına kargı dikilir sardırmak için. Fasulyelerde tane sayıları bir azaltılabilir. Börülce araları 30 cm. ve ocaklarda iki tane kalacak şekilde ekim yapılabilir.