.
Hayalbağ'ın hızına yetişememeye başladım. Bir yandan inşaat, bir yandan mevcut bitkilerin suyu, çapası derken gün nasıl geçiyor anlayamıyorum. Ev işleri, af edersiniz çadır işleri de bir hayli vakit alıyor. Bir kütüğün üstüne koyduğumuz musluklu bidonda bırakın bulaşık yıkamayı, el yıkamak bile meseleydi. Ve hayatımıza biraz lüks katmaya karar verdik.
İşte eserimiz:
Bakmayın söylendiğime, bir iki günlüğüne İstanbul'a gitsem aklım burada kalıyor.