Sizi Gönül hanımla tanıştırayım. Geçen cuma günü barınaktan sahiplendik. Yoldayken seçim yapmamak için "ilk gördüğüm kediyi sahipleneceğim" diye karar almıştım ama ilk gördüğüm bir iki saat önce gelmiş, bir arabanın çarpıp felç ettiği, arka ayakları tutmayan bir garibanmış. Tedavisi sürecekmiş biraz o yüzden ikinci kafese yöneldim orada da yeni ameliyat edilmiş ve bir bacağı kesilmiş bir yavrucuk vardı o da kaldı ve sonunda Gönül hanımla göz göze geldik tabii gönül gözümüzle. Gönül'ün iki gözü de görmüyor.
Eve geldiği ilk gün hiçbir şey yemedi, yoğurt, yaş mama hiçbirini. Sadece su içti ve hiç ihtiyacını gidermedi. Ertesi gün de sadece su içti. Ama özellikle akşamları hapşırıyor ve burnundan iltihap akıyordu, hemen barınağa dönüp durumu ilettim, tedavi için ilaçlarını aldım. O gün onun için et haşladım, yedi ama 3-4 saat geçmeden hepsini olduğu gibi çıkardı. Sanırım üşütmüş. Oğlumdan da biliyorum, ne zaman üşütse önce mideye vurur ne yerse çıkarır o da. Oğlum böyle olduğunda hiç bir şey yedirmem önce sıcak tutar, hava akımı varsa evde keserim. Gönül için de öyle yaptım, sadece su içip bol bol sıcak battaniye içinde uyudu. Burnu aktığında sildim.
Dün akşam eti ılıtıp tekrar yedirdim azıcık bu sefer kusmadı çok şükür, bu sabah az daha yedirdim şimdilik iyi gidiyoruz.
Bu arada kaşıntısı var, sol boyun bölgesini kaşıya kaşıya kanatmış. Vücudunda bazı yerlerde küçük kurumuş yaralar var. Veterinerle konuştum bugün tedavi için gideceğiz.
Gözleri görmemesine rağmen ortama çok çabuk adapte oldu, koltukların yerini öğrendi. Çocuklardan dolayı evde eşya fazla bulundurmuyordum (zaten sevmem de eşyayı) ev sade olunca ona da bol bol oynamalık, dolaşmalık yer kaldı. Çocuklarla çok iyi anlaşıyor, özellikle de Oğuz Kağan'la. Öğlen uykusunda sırt sırta yatıyorlar
