Her büyük ödül sonrasında...
"Sonsuz destekleri için eşime, anne ve babama..."
Diye teşekkür ederler ya uzun uzun...
Bizler de büyük mü büyük bir ödül aldık bugün.
Bu toplantının fikir anası olup bugüne vesile olan; hiç üşenmeyip her birimize bir saksı kasımpatı hediye eden, leziz ve gani ikramlar sunan, güleryüzlü
Güler Hn.'a...
Son derece şık, her detayında kalite kokan, bundan sonra herkese gözüm kapalı tavsiye edebileceğim ticari işletmesini, bizleri kendi evinde ağırlarmışcasına bize sımsıcak açan; işletmesini personelinden malzemesine, mutfağından fiyatlamasına bizler için seferber etmiş olduğu her halinden belli olan Çekirdek
Derya Hn.'a...
Büyük bir özveri ve tutku ile kalkıp ta İzmirlerden buralara gelebilme yüreğine sahip olduğu için
Adabayrakoğlu Elif'e...
Bursa'dan, Yalova'dan, İzmit'ten gelen
değerli dostlara...
Demir gübresi dağıtan ve hem toplantı süresince, hem de ayrılış anında uğurlarken 40 yıllık dostmuşcasına sıcaklık veren
Bonsaisever Oktay'a...
Onca kişiye yorulmadan bitki besini, tohum,
vb dağıtan
Selahattin Hoca'ya...
Tohumlarını, soğanlarını paylaşmak üzere hazırlık yapıp gelen tüm dostlar nezdinde
Ferda Ülkümen'e...
Gül reçeli sözü veren
Mahmut Leventoğlu'na ve bu sözü kopartmamıza önayak olan
Balıkçı Mahir Bey'e...
Bu sıcak ortamı bizlerle paylaşan
eşlere,
kardeşlerimize,
sekreterlere,
eşlik eden tüm misafirlere (ppst, kızılağaç

)...
Hasıl-ı kelam; bu mesajı okunabilir olmaktan daha da uzaklaştırmamak adına kısa kesmek için adını zikretmediğim diğer tüm
dostlara...
Hepinizin ama eksiksiz hepinizin
gönülllerinize...
TEŞEKKÜRLER... Teşekkürler...
Peki "Büyük Ödül" ne mi?
BİZ...
Biz...
Hepimiz...