Prensesim (Epiphyllum oxypetalum) henüz uyanmamış olsa da diğer atlaslarım sabırsız davranarak erkenden uyanıverdiler
Sarı atlasım Selen ilk tomurcuklarını göğsünü gere gere çıkartmaya başladı, maşallah kızıma
Güler atlas ve
siklamen atlas Naciye (Epiphyllum Kalus Paetz) geçen sene danaburnu denen yaratık yüzünden ölmeselerdi (ana bitkiler biliyorsunuz maalesef öldü ama neyse ki ikisinden de ufak tefek birkaç çelik kurtarabildim, onlar ise hala hayata tutunmaya çalışıyorlar) muhtemelen onlar da güzel tomurcuklarla uyanacaklardı...
Tembel tenekelerim yani
Süslü (Epiphyllum curio) ve
Çiçi (Epiphyllum chi chi castenango) 'tembel teneke' ünvanını çok sevmiş olacaklar ki hala öylece suratıma bakıyorlar
Tamam anladık tembelsiniz yormayın kendinizi, öyle tomar tomar çiçek beklemiyorum zaten, sadece birer tane çiçek gösterin razıyım diyorum ama yok...
Kardelenimin çiçeği -taç yapraklar cansızlaşmaya başladı ama- hala üzerinde, bu kadar uzun süre çiçekli kalacağını sanmıyordum, doya doya seyretme ve koklama fırsatım olduğu için mutluyum.
Nergislerimin tomurcukları artık açmak için gün sayıyor hatta bir tanesi açılmak üzere,
sümbül tomurcukları ise bu sürecin tadını çıkarıyor, hiç acele etmiyorlar
Gariban
mavi kelebeğim (Clerodendrum ugandense) de uyanışta, umarım sağlıkla gelişip çiçeklenebilir. Avarel'i sebebini çözemeden ve aniden kaybettiğim için şimdi bu ufaklığın üstüne titriyorum...
