Sevgili loveforlife bilgilendirmen için çok teşekkür ederim, inan içimi çok rahatlattın.
Dün oğlumu ve kızımı alıp yine bir seraya kaçtım. Çocuklar kendi aralarında çekişip bağrışırken ben de kendimden geçik bitkileri inceledim. Bu etoburu görünce "dur şunu Oğuz Kağan'la tanıştırayım" deyip oğluma gösterdim.
Kendisi yeni deneyimlere karşı korkusuz olduğundan minicik serçe parmağını tutup bitkinin kapanlarından birinin arasına koydum. Bitkinin parmağı hissedince kapanması çok hoşuna gitti. Çığlıklar ve kahkahalar arasında "anne bu benim olsun, benim olsun" deyince sepetimize attık. Gezi boyunca, Ece birkaç denemede korkusunu yenmeye çalıştı ama başarılı olamadı, merakını da yenemediğinden Oğuz Kağan'a sürekli olarak "hadi parmağını uzat Oz Kan" diyip durdu.
Bitkiyi eve getirince o ıslak, çamur gibi torftan alıp kaktüs toprağına geçirdim.