Ülkemizde Orman kanununda makilikler orman olarak görülmüyor. Ormancıların amenajman planlarında da her fırsatta makilikler kaldırılıp yerine iğne yapraklılar (genellikle kızılçamlar) dikilmesi kararı bulunuyor. (örn. şöyle bir ibare bulunur "bozuk baltalık makilik" gibi)
Ormancılar kendi açılarından haklı olabilirler, çünkü maki (fransızca da "kısa" demekmiş) zaten kısa, bodur anlamına geliyor. Dolayısıyla maki türleri "orman emvali" olarak çok değersiz. Metre küplerce, sterlerce odun, kereste elde edilmediği için de makiler kaldırılıp yerine kızılçam dikiliyor. Bu durum ne yazık ki sadece bizim ülkemizde değil makinin yaygın olarak görüldüğü hemen bütün akdeniz ülkelerinde aynı.
90'lı yılların başında TÜRÇEK de Sayın Ferruh Onur'la makiler üzerine bir araştırma yapmıştık. Fransa, İspanya, İtalya, Yunanista
vb. Akdeniz ülkelerinde maki nasıl değerlendiriliyor diye.. bu ülkelerin orman bakanlıklarıyla yazışma yapmıştık, İspanyolların önerdikleri kaynaklar TÜrkiye'deki orman fakültesinden hocalarımızın kitapları olmuştu. Fransızlardan gelen yanıt ise; hatırladığım kadarıyla " eğer imar planlarına uygunsa makiliklere konut, turistik tesis, yol, fabrika
vb. yapılır ve fransada maki orman sayılmaz" şeklindeydi.
Yani Türkiye'den de beter bir durum. En azından Türkiye'de makilerin bulunduğu alanlar orman toprağı sayıldığından, orman dışına çıkartmak için çeşitli üç kağıtçılıklar yapılması gibi bir takım zorluklar var.
Peki madem hep böyle de niye biz makiyi ele alalım diyorum?
İsterseniz önce size maki hakkında genel bir tanım yapayım:
Akdeniz iklimi altında, orman örtüsünün kaldırıldığı yerde kendiliğinden biten kısa boylu, kuraklığa dayanıklı ağaç ya da ağaççıklardan oluşan topluluk diye tanımlanır maki.
Bu ağaç ya da ağaçcıkların
karakteristik özellikleri kseromorf olmaları. Yani kışın yapraklarını dökmemeleri ve yaz kuraklığına dayanıklı olmak için yaprak, gövde ve kök sistemlerinin su kaybını önleyecek yapıda olmalarıdır.
maki türlerine örnek olarak
- yabani zeytin (deli, delice),
- harnup (keçi boynuzu),
- sandal,
- kocayemiş,
- pırnal meşesi,
- defne,
- menengiç
- sakız ağacı
- funda
- mersin,
- sumak
- filarya,
- zakkum,
- laden,
- katırtırnağı
- ardıç
- ılgın
gibi türleri sayabiliriz.
Makiliklerin ülkemizde yayılış alanları Akdeniz biyomunun (akdeniz büyük iklim tipine göre oluşmuş en büyük ekosistem) içinde yer alan ülkemizde Başta Akdeniz Bölgesi olmak üzere Ege, Marmara, Güneydoğu Anadolu ve Pseudo maki (yalancı maki) lerle karışık olarak Karadeniz bölgesinin kimi kısımlarında (özellikle güneye bakan yamaçlarda ve vadi içlerinde) görülüyor. Toplam maki alanı ise Dört milyon hektar kadar..
Makilerle ilgili söyleyeceğimiz çok şey var ve galeri kısmına da makiler üzerine ayrı bir bölüm açılırsa en ilginç fotografların oraya ekleneceğinden hiç kuşkum yok.
Örn. Marmara Adasında hala duruyorsa Badalan körfezinde, yangından ne kadarı kurtuldu bilemiyorum ama "Dilek Yarımadası Milli Parkı"nda (burası makilerin boy, çap ve tür bakımından Akdenizin en önemli kısmı diye biliniyordu) boyları 20 metreye yaklaşan maki!!! leri görmek mümkün.
Aydın Atıcı