View Single Post
Eski 12-12-2016, 16:24   #1049
Taşlıbahçe
Ağaç Dostu
 
Taşlıbahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2006
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 710
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi dongyul Mesajı Göster


Hayat her şeye rağmen devam ediyor...


Eklenti 635338


Yaz dedik, son bahar dedik geldi, geçtiler elimizde kalan sebze meyve bitki artıkları tekrar toprak olma yolunda ilerliyor...

Yapraklar döküldü, evsel artıklar da daha fazla sebze meyve artıkları artmaya başladı... Bunlar birer aslında hazine, yapraklar toplanıp iki ayrı yaptığım depoya doldurulup sıkıca bastırıldılar, ilk zamanlar kuru oldukları için biraz ıslatıldı sonrasında üzeri naylon ile kapatıldı amaç nemin korunması..

Solucanlar, sümüklü böcekler, mikroorganizmalar yardımıyla kısa sürede humus olmaya başladılar..

Aslında amacım direk humus oluşturmak değil, amacım mikroorganizma solucan gibi canlılarla birlikte bu yaşayan yapıyı sebzelerin kök sisteminin ulaşabileceği yerlerde bulundurarak bu mineral dolu artık yapıyı bitkilerin kullanmasını sağlamak.

Eklenti 635339


Bu yöntemi bir Japon bahçıvandan öğrendim ilk zamanlar saçma gelse de aslında bu yöntemin çok başarılı olduğunu keşfettim.

Geçen sene ilk deneme fırsatım oldu ve bu artıkları toplayıp ilk baharda domates, salatalıkların ve bir kısım fasulye ekeceğim alanlara sıra sıra 40-50 derinlikte olacak şekilde gömdüm. Daha sonra bitkilerin bu artıkları gömdüğüm sıraların üzerine gelmeyecek şekilde ekim yaptım.

Bu işlemi yapınca ilk önce pişman oldum bitki köklerinin 50 cm derinlikteki bölgeye ulaşamayacağını düşündüm... Yanılmışım ki gömdüğüm bölgeleri kontrol ettiğimde artıkların tamamında beyaz kök sisteminin yayıldığını gördüm... Sonuç olarak hedefime ulaşmıştım gübre maliyetini azaltarak elimdeki yaprak, sebze ve meyve artıklarını kullanarak bitkileri yaz boyu besleyecek düzeyde toprak altında depo oluşturmuş oldum...

Bu yöntemin diğer güzel yanı toprağı nemli tuturak bitkinin su ihtiyacını minimum düzeye düşürüyor.

Eklenti 635340
Farklı yapıdaki ve farklı ayrışma aşamalarındaki türlü türlü organik maddeyi ben de bahçede alabildiğine kullanıyorum ama hepsinin yeri, zamanı farklı. Şimdi müsadenle biraz bilmiş bilmiş yazayım


Henüz ayrışmamış organik maddeler (karbon veya azot ağırlıklı olsun farketmez) çok yoğun bir şekilde -en çok- bakterilerin hücumuna uğrar. Beslenirler ve hızlıca ürerler, bu esnada da oradaki azotun büyük bölümünü kullanırlar. Toprağın PH dengesi de bir süre için bozulur. Bu ayrışmamış takviyeyle aynı zamanda dikilmiş, ekilmiş bitkiler varsa ihtiyaçları olan azotu teminde zorlanırlar. Bu duruma da "azot kilitlenmesi" deniyor. Bu durumdan bilhassa bol azot tüketen bitkiler olumsuz etkileniyor, kimileriyse pek aldırmıyor. Neyse, zaman içinde her şey yoluna giriyor zaten. Bakterilerin beslendiği malzemenin azalması, ortamın ilk başta asidik olması, sonra değişmesi ve bu esnada farklı mikroorganizmaların çoğalıp yok olması, bakterilerle beslenen protozoalar sayesinde bakterilerin bünyesindeki azotun çoğunun toprağa dönmesi derken her şey bu toprakta kök salacak bitkiler lehine dengeleniyor.


Bu nedenle ben, ilkbahar ve yaz sezonunda, ayrışmış ve bitkilerin alımına uygun halde bulunan, negatif etkisi olmayan malzemelerle takviye yaparken sonbaharda, ayrışmamış malzemeyi gömüp üzerlerine de kendi aklımca kendi azotunu temin edebilecek olan bakla gibi bir baklagil ekiyorum.

Bahara kadar onlar büyüyor, çiçeklenme döneminde biçip, parçalayıp toprağa karıştırıyorum, üç-dört hafta sonra da yazlık fideleri dikiyorum. Havaların da ısınıyor olması toprağa karıştırılan bu yeşil malzemenin bir aya kalmadan aynı süreçlerden geçerek erimesini sağlıyor. Ama, sonbaharda eklenen malzemenin miktarı bunun hayli üzerinde oluyor ve bu süreçleri aşması soğukların da etkisiyle çok daha fazla zaman alıyor.

Uzun lafın kısası: Ayrışmamış ancak zamanla toprağı canlandıracak nitelikteki malzemenin sonbaharda kullanılmasını tavsiye ederim.

Bahsettiğin Japon bahçivanın yöntemi de uygun ancak bitkilerden biraz daha uzağa eklenirse ve sonraki yıl bitkiler bu yığının gömüldüğü yere ekilirken, geçilen sezonda büyüdükleri yere de yine böyle bir gömü yapılırsa sistem daha iyi işler. Belki o da öyle yapıyordur. Bu arada ismi ne japon üstadın?

Kolay gelsin, sevgiler, saygılar

Taşlıbahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön