EC 1.78 olan İrfan Çayını analize gönderdiğimde sonuçlar;
PH – 7,11
- EC – 1,787
- N – %0,01 (N değerini ppm veya me/l olarak ölçememişler. Bu değer azot seviyesinin 100 ppm – 200 ppm aralığında olduğunu gösteriyor)
- P – 25,85 ppm
- K – 288 ppm
- Ca – 146,3 ppm
- Mg – 32,7 ppm
- S – 61 ppm
- Fe – 0,09 ppm
- Zn – 0,12 ppm
- Cu – 0,02 ppm
- Mn – 0,19 ppm
- B – 0,41 ppm
şeklinde çıkmıştı.
Bu sonuçları kompoze gübre oranları ile değil de hidroponik formülasyonları ile karşılaştırmak daha anlamlı.
2-2-2 gübrede Azot %
2, Fosfor 2x0,43=
0.86, Potasyum 2x0,83=
1,66 şeklinde.
Burada dikkat edilirse azot yüksek. Oysa bitkiler büyük çoğunlukla azottan daha fazla potasyum kullanıyorlar. Fosfor da gereğinden fazla yüksek.
Hazır satılan gübrelerin hiç birinde, NPK nın yanısıra ikincil elementler Ca, Mg, S ve iz elementlerin (Fe, Cu, Mn, Zn, B) tamamını bulmak mümkün değil.
Belki daha da önemlisi birincil, ikincil, iz elementlerin biribirlerine göre dengelerinin bitkilerin istedikleri oranda olması.
Bu oranlar, dengeler vs. tam kavrayabilmek, doğru oranlara veya biribirine göre kaymış oranlara bitkilerin nasıl tepki verdiğini bilfiil görebilmek için herkese hiç olmazsa bir dönem klasik katı ortam hidroponik denemelerini öneriyorum. Bu deneyimden sonra toprakta yapılan yetiştiricilikte bakış açısının tamamen değişeceğine inanıyorum. Müthiş öğretici bir şey.
İrfan çayındaki NPK oranları hazır gübre NPK oranlarına göre daha düşüktür. Toprakta kullanırken EC 1 olacak şekilde sulandırmak çok iyi sonuç veriyor.
Önemli bir ayrıntı, İrfan çayındaki mineralleri laboratuarlar inorganik mineral gibi ölçüyorlar ancak bunlar inorganik formda değil. Yapraklardan suya geçen amino asit, diğer organik asitler vs. ile doğal şelatlanmış durumda. Bu yüzden de minerallerin alımı çok yüksek. Son iki senedir toprak + bol hayvan gübresinden kompost ortamı ile topraksız + İrfan çayı (1,3 EC) ortamında domates ve kaliforniya biberini karşılaştırmalı deniyorum (12şer kök). Bitkilerin gelişimi, meyve sayı ve ağırlıkları bakımından hiç fark olmuyor.
Oysa bu bitkiler topraksız tarımda EC 3 civarında yetiştirilirler. İnorganik EC 3 ile İrfan çayı EC 1,3 aynı sonucu veriyor. İki yıl önce de EC 3 inorganik besin ile İrfan çayını karşılıklı denemiştim.
Bir diğer ayrıntı, İrfan çayı ciddi bir şekilde bir mikrobiyal gübre. Yaptığınız İrfan çayına dört gün sonra mikroskop ile bakarsanız bakteri, protoza
vb. mikroorganizma kaynadığını göreceksiniz. Bu organizmaların faydalı olmalarının takibi de verilen oksijen miktarı ve çayın kokusu ile takip ediliyor. Çürük gibi pis bir koku olmamalı. Olur ise mikrobiyal ortam kırılmış demektir.
Şimdi yazmak uzun kaçabilir ama çok özetle, bu mikrobiyal ortam laboratuarda ölçülemeyen, bitkilere yavaş yarayışlı ayrı bir mineral deposu şeklinde düşünülebilir.
Çaydaki mineral oranları dengesinin önemi hakkında başka bir ip ucu da, kalsiyum fazlalığının etkileri ile ilgili. Özellikle yeşil toplanan fasulyelerde fazla kalsiyum yeşil kılıfların çok hızlı sertleşmesi, kılçıklı olması sonucunu doğuruyor. Oysa dengeli kalsiyuma sahip İrfan çayı ile beslenenlerde böyle bir durum şaşırtıcı bir şekilde hiç olmuyor.