Ah... Dilârâ'cığım, bizi ancak birbirimiz anlarız.
Kendime söz veriyorum, hatta azarlıyorum, "yeter artık, her yeri doldurdun, gördüğün her güzele sarkıyosun, ne kadar aç gözlüsün....."
Sonra dönüp "bu son bitti, tamam mı bit ti...." desem de.....
"Şu Zengarden'e bakiim biraz neler varmış" derkeeeen, ne zaman aldığımı bile hatırlamıyorum, bir bakıyorum ödemeyi yapmışım bile..
Sonra da düşünüyorum, "ben bu bitkileri bırakıp nasıl seyahate gidicem"

Anlayacağın kendimi güncel deyimle, "rızamla" hapsettim
