View Single Post
Eski 01-09-2007, 00:29   #12
kuru.umit
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Peru anıları 2 (Peru Galapagosu-Ballestas Adaları)

Peru ya uçuşumuz Paris üzerinden oldu. İstanbul Paris ve Paristen de Lima’ya toplam 13-14 saat uçuş oldu. Allahtan uçakta ye, iç soran yok. Vizyon filmleri de derken uçuş iyi gitti. (Peru ya veya benzeri uçuş yapanlara ipucu; hangi havayolları ile uçarsanız uçun, gitmeden önce mutlaka o havayollarının web sayfası üzeriden abonesi olun. Uçuş milleri ile bayağı puan kazanıyorsunuz ! Ben söyleyeyim de) Rehberimiz Ursula bizi Lima havaalanında karşıladı. Çok tatlı bir insana benziyor. İspanyolcaya kaçan İngilizcesi ile bizi minibüse bindirdi. Yol boyu da Peru ve Lima hakkında bilgi vermeye çalışıyor. Daha minibüste anladım, tam yerindeyim. Dışarıda insanlar rengarenk, bir karmaşa gidiyor. O da ne ! yol kenarında bir kadın belli ki çocuğunun bitini ayıklıyor. Ursula çaktı manzarayı, bozuntuya vermiyor ”onlar dağlı" deyip geçiştirdi. Utanmasına da gerek yoktu hani, biz biliriz bu manzaraları!!
Fransisco Pizarro, İspanyol komutan Lima yı kuruyor. Yılı 1532. Adama da Ursula ikide bir "fatih Pizarro , fatih Pizarro" demiyor mu, bir iki dayanamadım. Ne fatihi kardeş adam basbayağı istilacı, anasını ağlatmış İnka imparatorluğunun. Efsane altın ülkesi Eldorado'yu ararken 150 adamıyla beraber Peru'nun Batı kıyısına ayak basıyor. İnkalar da bir inanç var; denizden bir adam, keçi sakallı, üzerinde parlak bir giysi (zırh) elinde kılıç ve bir dört ayaklı dev sırtında (at) sahile çıkacak. Adam cuk tarife uyuyor. Pizarro efendi "bunlar bizi kesecekler" derken, İnkalar başlıyorlar “Tanrı geldi” muhabbetine. Bir izzet bir ikram. Başlangıçta işler iyi, ama Pizarro efendi civarda altını, gümüşü görünce kumpaslarını kuruyor. O tarihlerde ülkede, İmparator Huayna Capac'ın iki oğlu Huascar ve Atahualpa arasında taht kavgası var. Bu karışıklıktan yararlanan Pizarro böl ve yönet taktikleri ile 150 kişi ile İnka krallığının sonunu getiriyor (bu taktiği bir yerlerden hatırladınız mı ?). Rehberimiz Ursula "İspanyolların ateşli silahları vardı" filan dediyse de, müzede İspanyol tüfeklerini gördük; yaklaşık 2 mt boyunda ve iki kişi taşıyor. Bir defa ateş etse, bir daha ateşlemek için 15 dakika geçmeli. İspanyollar 300 yıl sömürüyorlar Peru’ yu.1820 yıllarında devrimci lider Simon Bolivar önderliğinde bağımsızlığına kavuşuyor güzelim Peru.
Neyse uzattık otele yerleştik. Zaten yol yorgunuyuz. Hemen uyuduk, ama saat 03 de bir telefon “kalkın bakalım yola düşüyoruz” diyor. Hem bir sürü para ver, hem de Peru işkencesi !!. Kahvatı yapamadan tekrar yoldayız. Hedef Peru’nun Galapagosu , Ballestas Adaları. Paracas’ a gidip oradan sürat motorlarına bineceğiz. Yaklaşık 2 saatlik yol. Yolda bir yerde kahvaltı yaptık. Yörede taksi çolo dedikleri üç tekerli motosikletle triport karışımı ulaşım araçlarının üzerleri de aynen duvarlar gibi. Araçların yanları, arkaları ve ön camları yazılarla dolu (foto 1).

Lima'dan uzaklaşıp kırsala doğru uzaklaştıkça fakirlik her yerde kendini göstermeye başladı. Yoğun kerpiç evler ve düzensiz yapılaşma var. Binaların neredeyse tamamında çatı yok ve sıvasızlar.
Ballestas Adalarına Paracas balıkçı limanından 16-18 kişilik sürat tekneleriyle gidiliyor. Rehberimiz, günün diğer zamanları Pasifik çok azdığı için ve küçük tekneler için tehlikeli olduğundan dolayı çok erken saatlerde gidilmesi gerektiğini anlatıyor. Biz de biletleri aldık, kuyruğa girdik. Yüksek bir sezonda gitmediğimiz için kalabalık yok diyorlar (foto 2). Saat 7 gibi tekneye biniyoruz. Yaklaşık 45 dakikalık bol sulu ve hızlı bir seyahatten sonra penguenler ve pelikanlarla dolu adalara varıyoruz. Yolda El Conbelabro şamdanını görüyoruz. Bu şamdan da Nasca çizgileri gibi bir yeryüzü şekli. Kim yaptırmış, nasıl yapılmış bilen yok. İknaların yazısı iplere düğüm atmak şeklinde ve halen çözümlenebilmiş değil. Bu çizgiler İnka öncesi dönemlere dayanıyor (foto 3)
Yolda yanımızdan bir pelikan, alçak uçuşla geçti (foto 4) . Hemen sarıldık makinalara, basıyoruz deklanjörlere. Ama sürat motorunda bu iş cambazlık istiyor. Kaptan da mübarek, bizim minibüs şöförleri gibi. Adalara yaklaştıkca ortalalık iyice hareketlendi. Aman tanrım, burası sanki Jurasic Park !! Penguenler ve ayı balıkları adeta poz veriyorlar (foto5)

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön