Teşekkür ederim sevgili A_Nomad. Benim de seni gördüğüme çok sevindiğimi bilmeni isterim.
Memleketteyken telefondan arada bağlanmaya çalışıyordum ama o kadar yavaştı ki vazgeçip kapatıyordum
Şinci bah, sümbülteber pembe diyorum da ben de
telatonun yalancısıyım. Gönderen o, soğanları karıştırıp da pembe diye beyaz göndermişse kusura bakmazsın artık. Pembe diye hava atıp duruyorum. Beyaz herkeste var. Pembenin kokusu beyaza göre daha azmış. Beyaz gerçekten daha yoğun kokulu ama ben hanımelinden çok full arap yaseminine benzettim kokusunu. Yalnız yazın ki keskinlik havalar serinleyince gitmiş daha yumuşak ve hoş bir koku gelmiş.
Hanımeli kokusunun ilk, orta ve son notaları aynı yumuşaklık ve yoğunlukta. Sümbülteberde ilk nota keskin orta ve son notalar yumuşak. Bilmem anlatabildim mi?
Eskiden kullandığım kozmetik katologlarından araklama cümlelerle bir şeyler söylemeye çalıştım.

Sen anlarsın, biliyorum ki zekisin
Frezya konusuna geleyim sen aklını çel bence. Hem eşin de kokulu çiçek seviyor yanlış hatırlamıyorsam. Güneşsiz serin balkonunu sevecek bence aldığı kadar güneş de ona yetecek. Sen birkaç soğanla bu işe gir en iyisi söylüyorum pişman olmayacaksın.
Bir de balkonum soğuk diyorsun neden kafkas gülü gibi bir harikayı yetiştirmiyorsun anlamıyorum.

Sonra müge, içim gidiyor ama bir türlü olmuyor burada.

Sıcaktan nefret ediyor. Daha bir sürü kokulu, soğuk baygını bitkiler var.
Burada havalar aniden ısınıyor diye cesaret edemiyordum ama kafayı köye taktım, orada yetiştireceğim bazı soğuk severleri. En azından elimde olduklarını bilirsem aklımda takılı kalmayacak.