Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi selenn
..Umarım koruyabilirsiniz çiçeklerinizi bu medeniyetsiz tiplerden...
...Epiphyllum oxpetalum'a hayran oldum. Bu türü ben de açtırmayı başaramayanlardanım ama ümitliyim. Hatta bu sene bir tomurcuk vardı üzerinde, gözüm gibi bakıyordum ama sakınan göze çöp batar misali tomurcuk düştü...
...Herşey çok güzel, ellerinize ve emeğinize sağlık.
|
Maalesef koruyamadım sevgili selenn...
Aşağıdaki alıntıda gördüğünüz senecio rowleyanus, o kadar korumalı alandan üst komşunun üstün çabaları sonucunda aşağıya çakıldı!
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi A_NOMAD
...2 saksıyı, 4 şişin uçlarına bağladığım tül parçasından elde ettiğim mini çardak ile ve açıkta kalan saksıyı da gelişigüzel daldırdığım dal parçalarıyla kendimce korumaya aldım.
Eklenti 619349
En azından yeniden bir şeyler attıklarında direkt bitkilerimin üstüne düşmesini önleyebilirim umuduyla...
|
Nasıl mı becerdi?
Hemen anlatayım: Şiddetli fırtınaya aldırmadan aşağıdaki bakkala sarkıttığı sepet -saksılarım düşmesin diye hazırladığım- tel örgüme takıldı, ben daha 'dur' bile diyemeden asıla asıla sapasağlam düzeneğimi yerinden oynatmayı başardı ve kenardaki beyaz saksı (benim Ayşem, yani senecio rowleyanus) gözümün önünde aşağı düştü.
Koşarak hemen aşağı indim ama saksı parçalanmış, bitkim parçalanmış, topraklar saçılmış... Sinirden nefesim kesilerek alel-acele kırık saksının içine doldurdum ne kaldıysa ve eve çıkıp sağlam bir beyaz saksıya, kurtarabildiğim birkaç parçayı ağlaya ağlaya diktim...
Fotoğrafta Ayşeden geriye kalanları görebilirsiniz:
Böyle komşuları Allah düşmanıma bile vermesin! Bir de pişkin pişkin diyor ki 'rüzgardan düştü' off hatırladıkça ellerim titriyor hala, Allah'ın rüzgarını suçlamak kolay, gözümün önünde yediği haltı bile kabul etmekten aciz yaratık!
Neyse bu olaydan sonra mavi kelebeklerimi (clerodendrum ugandense) de mecburen içeri aldım, çok narinler ve biz bayram tatilindeyken kim bilir üstlerine neler atacaklardır diye...
Ama Yıldızı (stapelia grandiflora) üç farklı bölgesinden deli bağlar gibi bağlayıp pencere önünde bıraktım. Gövdesi diğerlerine nazaran darbelere daha dayanıklı ve istediği miktarda güneşi en iyi alabileceği nokta orası. O pencere önünü rahat kullanamamak işimi epey zorlaştırdı ama yapacak bir şey yok, böyle iğrenç komşularım varken...
Bağlarımız aşağıdaki fotoğrafta daha anlaşılır halde:
Prensesimi (epiphyllum oxypetalum) size boydan da göstereyim dedim, kadraja tam sığmadı ama ayıptır söylemesi hemen hemen aynı boydayız
Maalesef bizde de şimdilik başka tomurcuk kalmadı, umarım bu sezonu da tek çiçekle kapatmayız...
(Balkondaki kızlarımı az önce sulamıştım ve mesajınızı görünce hemen fotoğraflamak istedim, saksı altlarından akan çamurlu su nedeniyle oluşan görüntü kirliliği için özür diliyorum)
(Bu arada Prensesin arkasında görülen Güler atlasım o yoğun çiçeklenmeden sonra kağıt gibi inceldi, hala kendine gelmesini bekliyorum, çok yorulmuş garibim. Güler atlas ile aynı saksıdakilerden biri de sizin isminizi taşıyan, sarı çiçekler açan
Selen atlas olur, sarı oklarla işaretledim

)
Bir dokunup bin ah işitmiş oldunuz ama bu konudan çok dertliyim, istemeden uzattıkça uzattım işte...
Beğenileriniz ve desteğiniz için teşekkür ederim
