Adeniumlarımdan biri. Sulama konusunda o kadar hassas ki kışın suladıktan sonra havalar kapalı gidince toprağı kurumamış ve benden habersiz yine gizli gizli kök çürüğü olmuş. Tesadüfen gövdesine dokunup kontrol etmesem sessizce ölüp gidecekmiş.
Allah'tan tedaviye de cevap veriyor. İki senede iki kere kök çürüğü oldu. İkisinde de aynı yöntemle iyileştirdim. Şöylekine hemen saksıdan çıkarıyorum, çürük kısımları elimle çekip çekip koparıyorum. Gövdesindeki damarlar mı diyeyim lif gibi bir şeyler mi diyeyim var.
Tamamını temizledikten sonra çürük yerlere tarçın sürüyorum. Hemen temiz ve bol havalanmış, kuru kaktüs ya da adenium toprağına alıyorum ve su vermiyorum. Kendini toparlayana kadar su yok.
Ve bol miktarda güneş. O bir çöl gülü unutmamak lazım. Bir ya da bir buçuk ayda kendine geliyor.
Tohumdan yetiştirdiğim için plumerialarım ve adeniumlarım çok kıymetli, hepsi öyle aslında ama bunlar çocuklarım gibi oldular iyice. Yerleri başka. Senelerdir benimleler.
Leşgillerimin tamamını bir saksıya toplamıştım mecburiyetten. Diğerleri küçük ama bu hızlı büyüdü ve tomurcuk bol.
İpekler de tohumdan yetiştiler. Bugünlerde neşeleri yerinde güneş görünmeye başladı çünkü.
Atlaslar hızla büyüyorlar.
