Merdivenleri birleştirip yerleştirince, sonradan kaldırmak yerine, burayı mini tarh şeklinde devam ettirmek aklıma geldi. Eski bir kalasla merdiven ayaklarını çevirdik ve şöyle bir baktık: Eh, fena görünmüyordu.
Çardak taslağımızı ve tarh yükseltisini oluşturacak kalası zımparaladık, boyadık. Boyama esnasında, güneş enerjisi sistemine bağlanacak olan boruları uygun şekilde aşağıya, toprağın içine aldırıp yan tarafa uzattık. Bitkiler büyüdüğünde yapılacak herhangi bir su tesisatı işlemi, ne kadar dikkatli yapılırsa yapılsın, oraya diktiğim sarmaşıklara ve diğerlerine zarar verebilirdi. Zaten bu konuda ağzım bir kere yanmıştı, tekrar riske girmek istemedim.
Su boruları meselesi halledildikten sonra, tarhı toprak karışımıyla doldurdum. Bu esnada ilk dikilen clematisleri ya söküp yükseltecektim, yahut başka bir çare düşünecektim. Sökme riskine girmedim ve çevrelerine taş döşeye döşeye toprağı yükselttim. Zaten köklerinin güneşten korunması gerekiyordu.
Çardağı yaparken kullandığımız keresteler clematislerin sarılması için elbette uygun değildi. Su kenarından kestiğim sazlardan yelpaze biçiminde bir sarmaşık merdiveni yaptım:
Onu da küçük çardağa galvaniz telle bağlayıp clematisler tutunsun diye yardım ettim.
Son hali değilse de... başlangıç hali diyebiliriz artık

Bitkiler büyüdükçe halden hale girecek, hayalimde seyrediyorum.
