Buğdayın bulgura uzanan yolculuğu eskiden daha zahmetli idi..Kaynatıp kurutulan buğdayın kabuğundan kurtulması için bir güzel dibekte döğülmesi şarttı. Dibek yaklaşık yarım metre boyundaki silindir şeklinde kara taşın içerisinin oyulmasıyla elde edilen bir gereçtir. Onu taştan yapılmış büyücek bir havan olarak hayal etmek mümkündür. Eskiden bu taşlardan mahallelerin muhtelif yerlerinde bulunurdu. Temizlenen dibek içerisine "gölle olma aşamasından geçmiş" buğday ve bir miktar su konulur, sonra tokmaklar konuşmaya başlar. Dibek tokmağı ağaçtan yapılmıştır, dev çekiçleri andırır. Tokmaklama işleminde senkronizasyon çok önemlidir zira bir dibek taşı başında azami dört olmakla beraber, daha az sayıda da insan olabilir. Onun içindir ki; tokmak sallayanlar tokmağı kimden sonra sallayacaklarını iyi bilmek zorundadırlar. Bir kaç turluk tokmaklama işleminden sonra buğday altüst edilir ve tekrardan tokmak musikisi başlar. Tokmağın dibek taşıyla temasıyla çıkardığı sesler alınteri ve ekmeğin musikisidir. Dibekte buğday dövenleri görenlerde imecenin ruhuna binaen bir kaç tur tokmak sallarlar...
Gölle: Buğdayın kaynatılmış halidir.
Korgun'da mahallemizde bulunan geçen yıl çektiğim bu fotoğraftaki dibek, ne yazık ki son gittiğimde Belediyece kaldırılmış.
|