Güller taşınmayı sevmiyor diye hatırlıyorum ama taşımaya niyet ettiğim pembe sarmaşık gül. İlk aldığımda boylu boslu idi, inşaat esnasında ustaların gadrine uğrayanlardan. Üstüne nasıl olup da görülmediyse keresteler atılmıştı, oradan sağ çıkabileceğini sanmıyordum. Uzun, cansız halini ben görmeyeyim diye eşim alıp ortadan kaldırmış. Bu inşaat meselesi de uzun bir bahis, aslında komedi gibi ama neyse, yeri burası değil.
Geçen sonbahar bir 'müjde!' sesiyle koşturduğumda, topraktan çıkan minicik bir filiz gördüm

Hemen çevresine tahta çit çakmıştım bu sefer, yetmedi, taşlardan da yığınak yapmıştım. Son hali böyle, mucize sarmaşık diyorum ona

Koyu pembe minicik güller açıyor, yine açacak inşallah.
Lakin bu kez de yerini değiştirmek istiyorum, mücadeleci, çetin, metin bir gül çünkü. Daha çok göreceğimi düşündüğüm bir yere, salıncak yapılacak yere taşıyacağım. "O kısım hale yola girinceye kadar burada büyümeye devam et" dedim
Direşken gülüm benim
Soldan fotoğrafa girmeye çalışanlar cerastium'lar, ilk kez Güler Hanım'ın bahçesinde uzuun ve toplu halde görmüş, mest olmuştum. Sonra da peşine düştüm tabii. Tohumdan yetiştirmeyi başaramayınca geçen yıl fide olarak aldım, güzelce çoğaldılar. Şu anda bölünmüş vaziyetteler, toparlansınlar, bahçenin başka yerlerine de dikeceğim.