Ankara'nın kurak ve aşırı sıcak yazında bahçemiz biraz kurudu ama yaban mersinlerini yaşatmayı başardık. Ağaçları, domatesi biberi bir tarafa yaban mersinini bir tarafa koyduğumuzda suyu öncelikle onlara vermemiz gerektiğine karar verdik. Yine de hergün sulayamadığımız için uç sürgünler yandı. Çareyi basit bir damlama sulama yönteminde buldum. Üzerlerindeki meyvenin çoğunu kaybettik ama bitkileri kurtardık.
Şimdi yeniden sürgün verdiler. "Ellerinizden öperler." Yakında resimlerini de koymaya çalışacağım.
Sevindirici olan şey ise ahudutlarının gelişmesi oldu. Yeni diktiğim ve meyvesini yedikten sonra dibinden kestiğim kamışların bazıları hemen yeni sürgünler vermiş ve 1 metreye kadar boy atmışlardı. Geçtiğimiz hafta içinde kuruduğundan şüphelendiğim bazı köklerin 20-30 cm açıklarından yeni hök sürgünleri sanki can havliyle topraktan dışarı çıktılar. Sanırım yaban mersinlerine komşu olmanın avantajını kullandılar. Ahududu yetiştircileri "yazın ıslak, kışın kuru" diyorlar. Bu bitki nemli toprağa bayılıyor, ama bataklıkta yaşamıyor. Bir kez daha şahit oldum.
Böğürtlen konusunda da yazdım, Heritage çeşidi olduğundan şüphelendiğim bir kırmızı ahududunu dalı kurumadığı için dipten kesmemiştim. Bu bitkinin çok iri ve lezzetli meyvelerini haziran boyunca yedik. Yeşil dal üzerinden iki hafta hafta önce yeniden çiçeklendi ve sanırım birkaç güne kadar ikinci hasadı yapacağız. Bentderesi'nden aldığım fidanlarda hep bu tür sürprizlerle karşılaşıyorum. Adını sanını bilmediğim için sadece tahminen bir çeşide benzetebiliyorum. Sanıyorum dışarıdan getirtilerek Bursa'da çoğaltılmış ve soyu sopu kaybolmuş bir çeşit ama gözümde değeri birden bire arttı ve çoğaltmanın yollarını arıyorum.
Düzenleyen n_turan : 17-10-2007 saat 13:29
|