Baharın ''geliyorum'' demesiyle heyecandan kıpır kıpır olan kızlarımın güzel fotoğraflarını paylaşmak istiyorum ama nedense bir türlü istediğim/gözümle gördüğüm netlikte fotoğraflar çekemiyorum, bunda cep telefonum ile çekim yapıyor olmamın payı büyük elbette...
Biraz sabredip bekleyebilsem, tomurcuklar biraz büyüse, telefonumla da netliği daha iyi olan fotoğraflar çekebilirdim aslında ama dayanamadım işte
İki gece önce çok şiddetli bir fırtına vardı, sabah uyandığımda Prensesimi (Epiphyllum oxypetalum) yerde yatarken bulduğumda ciddi ciddi elim-ayağım boşaldı. Güler atlas saksısının üstüne doğru yıkılmış, o kocaman saksıyı devirebilecek kadar şiddetli esmiş mübarek...
Hemen balkona çıkıp yerden kaldırdım, çok şükür korktuğum kadar hasar almamış. Sadece taze çıkan sürgünlerinin uçları tamamen ezilmişti, mecburen hasarlı kısımları budadım, yaşadığı şoka rağmen keyifli görünüyor maşallah.
Güler atlasımda -henüz pek mini mini olsalar da- epey tomurcuk var. Fırtınalı gece o da bir şok yaşadı (üstüne kocaman Prenses devrildi, kolay değil) tomurcuklarını kaybedecek diye çok korktum ama şükür ki onun da keyfi yerinde gibi görünüyor.
Güler atlasımdan genel bir görüntü:
(Fırtınadan sonra saksıların sağına-soluna onar litrelik su dolu pet şişeler koydum destek olarak, bir kere ağzım yandı malum... Yola bakan ve bol rüzgarlı balkonum zaten ne kadar yıkasam-temizlesem de sürekli pis oluyor, dün gece yine yağmur yağdığı için şu an her zamankinden daha pis durumda

)
Tomurcuklu dallardan birine yakından bakalım:
Kaktüslerim geçen yaz yaşadıkları güneş yanıklarına rağmen pek canlı görünüyorlar ama şimdilik Cemile (Chamaecereus silvestrii) de Gönül (Echinopsis oxygona) de tomurcuklanmaya başlamadı.
Gönül ile aynı saksıdaki beyaz çiçekli yavru echinopsisim ise hiç beklemediğim halde (kendisi henüz pek küçük) bir sürü tomurcuk çıkarıyor, fotoğrafta pek seçilemiyor henüz ama yine de ekliyorum.
