Ellerinize sağlık, hepsi tertemiz, capcanlı, sağlıklı. Seranız da çok düzgün, tertipli. Ben henüz düzen kurmayı beceremedim, içerisi tamirhane gibi, sizinki ise çiçekçi vitrini gibi.
Buna paralel bir soru soracağım. Ben de denemek için perlite soğan diktim. Büyüdüler de, fena değil boyları kalınlıkları. Ama domatese öncelik verdiğim için bunların doğru dürüst sulama sistemi bile yok. Ara sıra plastik şişenin delik kapağından püskürterek besliyorum. Yine domates besini.
Sorum şu, böyle biraz uyduruk tepeden püskürtme yaptığım için soğan gövdesi de nasibini alıyor. Domatesten korkum yok, besleme kökten, meyve tepede, bulaşık korkum yok. Ama soğanlardan çekiniyorum. Bir haftadır 0 EC su ile besliyorum, bulaşık varsa gitsin diye. Ne de olsa kök bitkisi ve de köke yakın yerleri yiyor olacağız. Bir aralar Sayın İsmail Karagülle epey kafa yormuştu bu konulara. Ne dersiniz (herkese sormuş olayım), ben bu soğanları yiyebilir miyim?..
|