Bugün harika bir gündü..

Sn. cengizildas ve eşi sevgili Nadide Hanım'ı ziyarete gittik, sevgili Adalet Yağcı ile birlikte..
Kucak dolusu (daha doğrusu masa dolusu) çiçekle döndüm eve..
Çiçekler son resimde..
Sadece sabah kahvesine gitmiştik ama sohbet tatlıydı, bir türlü ayrılamadık..
Sevgili Adalet Yağcı'dan çiçeklerle, orkidelerle ilgili bilgiler aldık.
Adalet Hanım, sn. cengizildas'ın orkidesini alıp eve götürdü, harcını değiştirip, köklerini sağlıklılaştırıp vermek üzere…
Sohbet uzayınca Cengiz Bey bizi deniz kenarında çok hoş bir yere yemeğe götürdü.
Sabah hava gök gürültülü sağanak yağışlıydı. Hatta gelir gelmez balkonda bir gümbürtü koptu, büyük ahşap çiçekliklerin biri devrildi.
Neyse ki hasar azdı, begonyalardan biri parçalanmıştı. Cengiz Bey saksıları çabucak toparladı.
Hava yavaş yavaş açıp, günlük güneşlik oldu. Biz de yemek, sohbet derken akşama doğru ancak vedalaşıp ayrılabildik, istemeyerek...
Bu ilk fotoğraftakiler sevgili Nadide Hanım, ben ve sevgili Adalet Yağcı..
Arka planda ise çiçeklerin sadece çok az bir kısmı görünüyor…
Bu fotoğrafta da güzelim menekşeler, Adalet Hanım, ben, Nadide Hanım, öndeki de bana ayırdıkları kohleria...
Ve işte bir masa dolusu çiçek.. Gülümsememi toparlayamıyorum hala..
Nadide Hanım ve Cengiz Bey'in bana ayırdıkları Paşa Kılıcı, Kohleria, Maviş, Nadide Hanım'ın saksıdan söküp verdiği Itır, Sardunya,
Cengiz Bey'in doğadan topladığı Sphagnum Yosunu..
Adalet Hanım'ın getirdiği (hayallerimi süsleyen) Selluka'lar.. Peçeteye sarılı olan çelikler onlar..
Ve Adalet Hanım'ın Avusturya'dan getirip çimlendirdiği Unutma Beni fidecikleri..
Her şey için çok teşekkürler..

Sevgiler..
