Daha yapıcı bir tartışma olması adına ufak bir hatırlatma: Sokak köpeklerinin zorlu kış koşullarında hayatta kalma mücadelesi verirken evcilleştirilmeden önceki vahşi yaşantılarını anımsayıp saldırganlaşabileceği fikri, bir teori de değil tez de değil- sadece bir iddia. Bir iddianın iddialıktan terfi edip teori veya tez olabilmesi için ölçülebilir bir neden-sonuç ilişkisi kurabilmemiz; bunun için de birbirinden bağımsız, çok sayıda ancak ortak özellikler taşıyan vaka kaydına sahip olmamız gerek. Bu konu özelinde de sadece iddialardan konuşuyoruz, altını çizmek isterim. Neden derseniz, alternatif tıp 'mucizelerinden' tutun da gazetelerde sıkça karşılaştığımız "İsveçli bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre..." diye başlayan absürd haberlere değin hemen her gün, bir çok temelsiz iddiayı bilimsel dayanağı varmış gibi bir dil kullanarak dolaşıma sokuyor, kendimize ve çevremize yararsız şeylerle uğraşıyoruz da o yüzden.
Köy yaşantısını hepimizden iyi bilen büyüklerimiz, vahşi hayvanların kışın yiyecek bulmak için insan yerleşimlerine yaklaştığını, sürülere, tavuklara saldırdığını tecrübe etmişlerdir elbette. Bu durumda insanın da kendi canını, kendi yavrusunu koruma içgüdüsüyle düşünüp hareket etmesi anlaşılır bir şey. Ancak 'sokak köpeği saldırısı' haberlerinin büyük kısmı, ısıtılıp ısıtılıp servis edilen ve abartılı bir dille yazılan haberler. Zamanlamaları da hakikaten manidar oluyor; örneğin ilkbahar (ve üreme mevsimi) geldi mi dikkat edin, hemen 'kuduz vakası' haberleri başlar ve ardından itlaf haberleri gelir. Kışın da büyüklerimizden dinlediğimiz (eminim gerçekliği de olan) 'dağdan köye inen kurt' hikayelerini aratmayan bir canlılıkta köpek sürüsü saldırısı haberleri yazılır. Hiç kuduz vakası olmuyor mu? Tabii ki oluyordur. Köpeklerin anlayamadığımız sebeplerle saldırdığı vaki değil mi? Elbette vaki. Ancak bu haberlerde hiç sorulmayan bazı sorular da mevcut: 1) Sahipsiz hayvanları aşılamak ve kısırlaştırmak, kamu sağlığını gözetmekle de görevli olan yerel yönetimlerin sorumluluğunda değil midir? Mevcut yasa ve düzenlemelere göre, öyledir. 2) Kuduz tehlikesi ya da saldırı riski nedeniyle hayvanların sokaktan toplanması veya itlaf edilmesi, yerel yönetimlerin öncelikli görevlerini yerine getirmediğinin işaret değil midir? Yani yerel yönetimlerin bu hayvanların sağlığıyla ve popülasyon kontrolüyle insani bir şekilde ilgilenmediği, son dakikaya dek önlem almadığı anlamına gelmez mi? Gelir. 3) Ufacık çocukların, yanlarında yetişkin olmaksızın dışarda gezinmesi, hayvanların yiyecek arayacağı ya da içgüdüsel olarak 'kendi alanı' belirleyeceği başıboş arazilerde, çöplük yakınlarında dolaşması, sokak aralarında oynaması, köpek saldırısından daha büyük tehlikelere davetiye çıkarmaz mı? (Kaybolan ya da başına istenmeyen şeyler gelen çocukların büyük kısmına, kendi çevrelerindeki ve kısmen aşina oldukları kişiler tarafından zarar veriliyor. Sadece büyük şehirlerde değil, kapalı bir toplum yaşantısı süren kırsalda da durum maalesef böyle.) Bunları soran, dile getiren olmaz. 'Köpekler saldırdı' haberleri heyecanlıdır, ilgi çeker. Hayvanları itlaf etmek; onları aşılamaktan, kısırlaştırmaktan, küpeleyip kayıt altına almaktan daha 'kolay ve masrafsızdır'. Tıpkı sokağa atmak, ormana bırakmak gibi. Sorumsuz bir dille yazılan haberler sayesinde itlaf için gerekli rıza, korku ya da umursamazlık da yaratılmış olur.
Böceğinden kutup ayısına değin, her canlının bir yaşam alanı var. Bu yaşam alanına insan olarak ne ölçüde müdahale ediyoruz, istenmeyen vakaları biraz buna göre değerlendirirsek güvenli ve yapıcı çözümler üretmek kolaylaşır diye düşünüyorum. Örneğin sokak hayvanlarından şikayetçi olanlar canlı hayvan satışı yapan pet-shop ve köpek üretim çiftlikleriyle ilgili, örgütlü şikayetlerde bulunabilirler. Barınak koşullarının ne kadar korkunç olduğunu bizzat yerinde inceleyip ödeneklerin artırılması için yerel yönetimlerle iş birliği içinde çaba sarfedebilirler. Mahalle çocuklarından, yetişkinlerden eziyet görmüş, hatta insan tarafından tecavüze uğramış ördek (evet, ördek), kedi, köpek haberlerini okurken bu canlıların nasıl travmatize olduğunu ve iyişebilirlerse bir dahaki sefere insanlarla karşılaştıkları zaman nasıl bir ruh hali içinde davranacaklarını düşünebilirler. vs vs vs...
Uzattım, kusura bakmayın. Sevgiler.
Düzenleyen flaneuse : 06-01-2016 saat 11:15
Neden: imlâ
|