Bu hafta sonu geç çıktık yukarı; biraz pırasalardan söktük, biraz brokoli. Pırasa az daha var ama brokoli bitti artık.
Dahliyaların önceden kabaca belirlediğimiz hoşumuza giden farklı renklerini topraktan çıkardık, topraklarını iyice silkeleyip üzerine meşe odununun külünden serpip, çift kat gazete kağıdının içine koyduktan sonra bir kaç avuç odun talaşı dökerek kutuların içerisine yerleştirdik. Toprak ve talaş biraz nemli olduğu için hava alarak kurumaları kolay olsun diye ağızlarını açık bırakarak camla kaplı balkona yerleştirdim. Çoğu toprakta duruyor daha. Haftaya kalanlarla ilgilenmek gerekecek.
Böyle küçük olanlar sanırım sezon başında tek tek olupta toplu halde ektiklerimden. Yoksa tek tek harici ektiğim en küçüğü zaten bu kadardı.
Orta boylar. Çiçek ve uç kısımları tamamen ölse de sapları hala yeşil. Aslında az daha beklesek iyiymiş, yumruların beslenmesi açısından. Ancak bu seferde topraktan çıkarması zor oluyor. Böyleyken kenarlarını kürekle kaldırarak toprağı yumuşatıyorum, hanım da yukarıdan saplarından asıldığında yumrular zedelenmeden çıkıyor. Arada küreği yumrulara yakın saplarsam kesme sonucu zayiatımız da olmuyor değil.
Bu en büyüğü, tek başına 5 kg vardı sanki.
Bazı arkadaşların rahatını bozduk ama yapacak bir şey yok.
