View Single Post
Eski 15-11-2015, 06:40   #1429
İsmail Kuzucu
Ağaç Dostu
 
İsmail Kuzucu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-01-2011
Şehir: Balıkesir/Gönen
Mesajlar: 3,802
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sinbas Mesajı Göster
Sayın @İsmail Kuzucu;
Kullanılan kimyasal gübrelerin solucanlar üzerinde olumsuz bir etkisi oluyor mu? araştırdınız mı?

Bu konuda ben bir makale buldum sizinle paylaşayım:

"KİMYASAL GÜBRELERİN ZARARLARI VE TOPRAKTAKİ FAYDALI DOSTLARIMIZ
Toprak, yeryüzünü bir yorgan gibi kaplayan gevşek yapılı, oluşması için milyonlarca yılın geçtiği ve hiç bitmez sandığımız bir örtüdür. Dünyada var olan tüm canlıların direk veya dolaylı olarak toprakla bağlantısı mevcuttur.

Toprak olmadan bir ağaç , çiçek, su, insan düşünemezsiniz. Dünyada olduğu gibi toprakta da bir döngü mevcuttur. Biz insanlar bazen daha ürün almak için yanlış uygulamalar yaparız. Sadece kendimizi düşündüğümüz bencil uygulamalar. Topraktan sömürdüğümüz besin maddelerini yerine koymak için gübreleme yaparız. Ancak kullandığımız gübrelerin nasıl bir etkisi var, toprakta neleri etkisiz hale getirdiğimizin bilincinde olmadan. Toprağın içinde birçok canlı yaşar. Kimini gözle görürüz kimini ise göremeyiz. Karıncalar, solucanlar, bitkiler, mikroorganizmalar vs. Kimyasal gübreleme sonucu topraktan daha fazla kazanalım derken , bu canlıları öldürürüz veya faaliyetini durdururuz. Mikroorganizmalar topraktaki organik maddeleri parçalar ve bitkilerin alacağı forma dönüştürür. Mikroorganizmaların olmadığı toprakta bitki ve hayvan artıkları parçalanamayacağı için toprakta humus azalacaktır. Bu durumda biyolojik faaliyet azalması toprağın yapısının bozulmasını da beraberinde getirecektir. Kimyasal gübrelerin kullanıldığı topraklarda ilk zamanlar iyi ürün alınsa da, kullanıldıkça topraklar çoraklaşmaktadır. Kolaylıkla işlenen topraklar taşlaşmaktadır. Toprağın canlılığı kaybolmakta ve organik madde miktarı azalmaktadır. Küresel ısınmayla birlikte içme suyu kaynakları her geçen gün kurumaktadır. Mevcut olan su kaynakları da hızla kirlenmektedir. Kimyasal gübre ve ilaçların bu kirlenmedeki payı hiçte azımsanacak miktarda değildir. Yağmurlarla yıkanan kimyasal gübreler yüzey akışıyla ya da toprağın derinlerine sızmayla su kaynaklarına ulaşmaktadır.

Kimyasal gübrelerin belli bir kısmını bitki kullanmaktadır.%26 azot içeren gübrelerin geri kalanı dolgu maddesi olup toprakta kalır ve tuzlulaşmaya sebep olur. Buna birde bilinçsizce yapılan gübrelemeleri de eklersek problemin ne kadar büyük olduğunu görürüz. Gereksiz gübreleme ; verim ve ürünün kalitesini düşürmektedir. Bir maddenin fazlalığı diğerinin alımını engelleyecektir.

Bu nedenledir ki hangi ürünü yetiştirirsek yetiştirelim mutlaka toprak analizi yaptırmak gerekir. Yeni açılan toprak analiz laboratuarı çiftçilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak durumdadır. Toprak analizi ile bitki toprak ihtiyaçlarını belirleyerek istenilen miktarı toprağa vermiş olacağız. Aynı zamanda gübre girdilerinin çok yükseldiği günümüzde gereksiz yere fazla gübre tüketiminin de önüne geçmiş oluruz.

Bizim toprakta bir dostumuz daha vardır. Canlısı gibi ölüsü de işe yarayan Toprak solucanları. Solucanlar açtığı galeriler ile toprağı traktörden daha iyi işler, bıraktığı dışkılar ise gübrelerin en kalitesini ve yararlısını oluşturur. Çünkü bu gübreler sünger gibi suyu tutar. Bir solucanın 1 yılda işlediği toprak miktarı , bir traktörün 1 saatte işlediği toprak miktarına eşittir.

Kimyasalların kullanıldığı yerde solucanların yaşaması mümkün değildir. Sürekli başına zehir yağarken mümkün mü ? Kimyasalların kullanılmadığı yıllarda topraklarda solucanlar vardı. Toprağı kazdıkça içinde tünel gibi delikler mevcuttu. Şimdi toprakta solucan görmek zordur. Solucanların yaşadığı topraklar organik maddece daha zengin ve havalıdır. Solucanlar, hava hacminin %30 'lara ulaşmasına katkıda bulunurlar. Solucanların yaşadığı topraklar suyu diğerlerine göre dört ile on misli daha fazla boşaltırlar ve diğer topraklara göre su tutma kapasiteleri %20 daha fazladır. Her yıl hektar başına 15 tonu bulabilen solucan atıkları veya toprak kümecikleri verim için son derece önemli mikrobiyolojik aktiviteleri destekleyecek karbon azot , kalsiyum, magnezyum , potasyum , sodyum ve fosfor içerir.

Sonuç olarak , bu kadar zararı olan kimyasal gübrelerin yerine yanmış ahır gübresi veya organik gübreleri kullanmamız topraktaki dostlarımıza bir vefa borcudur.

UNUTMAYALIM ÇOK GÜBRE ÇOK ÜRÜN DEMEK DEĞİLDİR.

Mehmet Ali BULUT Ziraat Mühendisleri Odası
Iğdır İl Temsilciliği"

Sn sinbas konunun nasıl geliştiğini anlatayım,

Solucan gübresi üretimi için hazırlıklar yapıyoruz. Yer kısmını hazırladık sayılır, verilecek mama zaten hazırdı. Burada üretim yapan bir firma sahibi bilgi vermek için geldi. Solucanın faydalarını anlattı, nasıl üretim yapılacağını anlattı. O kadar bilgi edimişki her ayrıntıyı anlattı. Hiç gizlisi saklısı olmadı, özellikle buna şaşırdım. Benm evde bile üretim yapanlar var dedim, keşke herkes yapsa dedi.

Konu solucanın humus üretmesine gelince bizim bahçede çok var dedim. Oda denemeler yapmak için toprak solucanı arıyormuş. Solucanları kimyasal gübrelerin öldürdüğünü söyledi. Hatta sıvı solucan gübresini bile sadece bir ülkede başarabilmişler. Burada üretilenler ile dışarda üretilenler arasında milyolarca yararlı bakteri farkı varmış.

Gelelim bulduğunuz makaleye,

Bana 2 farklı bir düşünce gibi geldi. İlk olarak kimyasal gübrelerin belirli oranda kullanılması gerektiğini yazıyor. Gereksiz kullanmanın hiç önemi olmadığını analize göre gübre yapılması belirtilmiş. İkinci kısımda ise kimyasal gübre yerine ahır gübresi kullanılması gerekliliği yazılmış.

Şimdi sonuca göre kimyasal gübre kullanımını istemiyoruz ama analiz yaparak belirtilen oranlarda kullanımını istiyoruz. Bu bir çelişki değil midir? Acaba açıklamada gübre firmalarından mı korktular? Veya araştırmadan mı konuyu yazdılar? bunu bilmek gerekli.

Bahçedeki gördüklerimi yazmak gerekirse,

İlk olarak bahçede zaten keçi gübresi kullanıyorum. Kimyasal olarak taban gübresi kullanmıyorum. (Dap, 18.18.18 vb.) Ot ilacıda kullanmadığım için otlarda bu gübreleme ile çapalanıyor.

Kullandığım gübreler zaten bellidir ve hep dengeli bir şekilde kullanılır. Birde gübrelemeyi bir kerede değil her sulamada yaptığımız için suya eklenen gbre miktarı çok az oluyor.

Sonuç olarak solucanlarıda göz önüne alırsak,

Solucan büyüklükleri standart değil, bazıları çok büyük olmasına rağmen bazılarıda daha yavru. Buda demek oluyor ki gübreleme yapmamın solucanlar üzerinde bir etkisi olmamamış.

Solucanlar ölmek yerine dahada çoğalmaya başlamış. Geçen senede solucanlar dikkatimi çekmişti hatta paylaşımımda olmuştu. Ama önceki seneye göre çok büyük bir artış var, buda doğru yolda olduğumuzu düşündürür.

İsmail Kuzucu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön