Bu zamanda bahçede pek meyve-sebze kalmamış da olsa renk cümbüşlü çok güzel.
Yaz sebzeleri hep söküldü, toprak bellenip bol bol yanık hayvan gübresi serildi.
Narlar çok güzel, hurmalar yavaş yavaş olma yolunda ama ben her gün için kendi damak tadıma uygun 3-5 tane koparıyorum.
Muşmulalar nefis, kış eriğim de beni hiç eriksiz bırakmadı, her bahçeye çıktığımda elimde-cebimde bir yığın meyve ile dönüyorum eve.
Gül çanaklarına, ağaç çanaklarına gübreli toprak atıldı, kışa hazırlık yapıldı.
Güller havanın güneşli ve serin halini sevdiler ki bol bol çiçek açıyor, çiçek tomurcukları ve sürgünler veriyor. Eski yapraklarında kara lekeler oluşmuş ama nasılsa dökülecekler, tırmıklar atarım diye ilaç yapmıyorum, seneye kısmet artık.
İstanbul'da çok yoğun geçti günlerim, bütün yaz kapalı kalan evi temizle-yerleştir, yıka ütüle.... bir haftadır durmadan çalıştım. Şimdi burada dinlenmeye geçtim.
En büyük keyfim de sabah kahvaltı sonrası bahçeye çıkıp sepetime topladıklarımı balkona vuran güneş altında salıncağa oturup yemek oluyor. Hem yiyor hem de etrafın güzelliğini doya doya seyrediyorum.
Güneş üzerime vurdukça kendimi iyice mayışmış gibi hissediyorum hatta kısa kısa şekerlemeye bile geçiyorum. Allahıma şükürler olsun..... sizlere daha güzellerini nasip etsin sevgili arkadaşlar.
Birkaç fotoğraf paylaşayım
15-20 gün önce bu köşe bayağı yeşildi, dün bu halde buldum. Oya ağacı kırmızıya dönüşmüşken ıhlamur ve nar ağaçları sapsarı.