1945 yılında, Helmont isimli bir bilimadamı ilginç bir deney yapar.
Helmont, içerisinde net 90,9 kg toprak olan bir saksının içersine küçücük bir söğüt fidanı diker ve ardından bu fidana "sadece su" vererek büyümesini izler.
Hava ve su dışında hiç bir besin verilmeyen bu söğüt fidanı, 5. yılın sonunda topraktan sökülür ve tartılır. Sonuçlar ilginçtir:
Fidan artık fidan değil, 76.8 kg ağırlığında bildiğiniz bir ağaç olmuştur.
Asıl ilginç kısım ise toprak tartıldığında ortaya çıkar. 5 yıl boyunca hiç bir besin verilmeyen ve bünyesinden 76.8 kg'lık bir ağaç ortaya çıkartan toprak, sadece "0,06 kg" (60 gram) eksilmiştir!
Tekrar edelim:
76.8 kg'lık biyolojik verime karşılık toprağın kaybettiği içerik "sadece 60 gram".
Bunu neden anlattık?
Biyolojik verimi 76.8 kg olan bir 5 yaşında bir söğüt ağacı, 90.9 kg toprağı 5 yılda sadece 60 gram eksiltebiliyorsa, sizin 3 aylık domates fidesi ne kadar eksiltebilir? 1 gram? Belki..
Bitkiler büyümek için temel olarak hava ve sudan faydalanır. Toprakta besin maddeleri, hava ve suyun dengeli şekilde kullanılabilmesi için çok küçük miktarlarda alınan "katalizörlerdir". Bazılarının fazla olması (Bkz. Potasyum) hiç bir sorun yaratmazken, bazılarının fazla olması (Bkz. Çinko) toksisiteye neden olup bitkiyi ciddi şekilde olumsuz etkileyebilir.
Organik maddenin çok olması, toprağın penetrasyon direncini düşürmesi, amonifikasyon/nitrifikasyon bakterilerinin artması/hava/su dengesinin sağlanması...... gibi bir çok konu için inanılmaz faydalıdır. Hatta en önemlisidir.
Ama bu durum, organik maddenin menşeine bakılmaksızın hesapsızca kullanılabilmesi anlamına gelmez.
Burada dikkat etmeniz gereken unsur şudur:
Organik maddenin menşei bitkisel kökenli ise, fazla bir hesap kitap yapmadan kullanabilirsiniz. Toprağın bunu tolere edebilme kabiliyeti yüksektir.
Lakin hayvansal menşeili organik maddeleri kullanırken, oldukça dikkatli olmanız gerekir. Buna çiftlik gübresi de dahil.
Son örnek: yakın bir arkadaşım, "yahu nasıl olsa organik madde" diyerek bir tarlasına, aynı yumurta kabuğu gibi hayvansal üründen arta kalmış bir madde olan "peynir suyu" ile gübreleme yaptı.
Tek kelime ile yoprak çöktü. Arazide doğru düzgün "ot" dahi yetişmemeye başladı.
27 dekar (27.000 m2) arazi 6 yıllık uğraşlar sonunda ilk kez bu yıl ürün vermeye başladı. O da çok düşük bir rekolte ile.
Sonuç olarak siz hobi olarak bu işi yapıyorsunuz. Denemeler yapmanız, çeşitli sonuçları merak etmeniz, en kötü ihtimal elinizdeki az miktar toprağı kullanılmaz hale getirir. Telafisi mümkündür.
Lakin 450 dekar arazide yapacağınız bir hatanın telafisi olmaz. Kayış yanar
Şahsen bizim bu denli ürkek ve hassas davranmamızın deneni bu. Ama yine de size bir öneri:
"Teraziyi elde elden bırakmayın". Çünkü uzay mekiği dahi üretebilen insanoğlu, toprağı hala üretemiyor.