Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi erkanbey
Sayın sebazios başlamanız bile yeterli aslında hepsi birbirine bağlı sorular.Bu konunun bu kadar derine gitmesinin sebebi benim izlediğim videodaki formüllerin yanlış olup doğru gibi anlatılmasından vede yumurta kabuğunun suda erimediği suda erimeyen maddeninde bitki tarafından alınamayacağının vurgulanmasıydı.
Doğrudur suda erimeyen organik maddeler 3-5 gün içinde faydalı olamayacaklardır belki zaten bende böyle birşey olacağını dile getirmedim.Ben ısrarla yumurta kabuğunun benim elimdeki haliyle (yani pişmiş sirkeli sudan geçmiş)toprağa koyulduğunda bakteriler tarafından parçalanıp bitkiye kalsiyum vereceğini savunurken sizlerin suda erimeyen maddeden bitki besin alamaz açıklamalrı kafamı karmakarışık içinden çıkılmaz hale getirdi.
Sonuç olarak şöyle diyebiliriz ve bende bunu kabulleniyorum zaten.Yumurta ve diğer organik maddeler,suda çözünebilenler hemen yarayışlı olur çözünemeyenler cinsine göre farklılık gösterek değişik sürelerde toprakta yarayışlı hale gelir.Sonuçta her organik madde çözünme süreleri farklılık göstererek toprakta erir ve bitki bunu alır.Yumurta kabuğundan başlattık devam edelim kabuğun hemen toprakta eriyemeyeceğinden sirke içinde eritilerek(kısa sürede etkisini görmek için sıvıda eritilmesi gerekli)bitkiye uygulandığında kalsiyum ihtiyacı giderilebilir.
Kafamda toparladığım bilgiler bu halde şekillendi.Konuyla tam ilişkili değil belki ama örneklemek gerekirse toprakta hemen etkisini göstermesini istiyorsak sıvı hümik asit,ama acelemiz yoksa ve bunu toprağa yıllarca yararlı olsun istiyorsak leonardit kullanıyoruz.Yumurta kabuğu ve sirkede çözünmüş yumurta kabuğu gibi bilmem doğru bir benzetme oldumu?
Ben bu olayda bu kadar takılmazdım aslında bana yumurta kabuğu kalsiyum sağlar ama toprakta uzun sürede erir,kısa sürede faydalanmak istersen sirkeyle eritip kullanabilirsin şeklinde söylenseydi.Gerçi sayın MeyveliTepe 4-5 ay diye bir çıtlatmıştı ama sonra olayın boyutu değişti sizde bu konuda uzunca suda erimeyen maddeyi bitki alamaz diye anlatınca kafa tam bulandı.
Hakbuki şöylede denebilirdi domateste kullanacaksan şimdiden toprağa karıştır ki bahara anca çözünür yarayışlı hale gelir.Sonuçta 1,5 kg yumurta kabuğum var atimi diye defalarca ondan sordum.
Her şeye rağmen sorunu kafada çözebilmiş olmam beni rahatlattı bu sizlerin sayesinde oldu.Emek harcayıp buraya yazan herkese çok teşekkür ederim bilgi paylaşıldıkça güzel.
|
Estağfirullah.
Şu an için vardığınız çıkarımlar en temel hali ile doğru. Madem yol kat ettik, zaman da mevcut, sorulara devam edelim:
4-) Bu konu biraz detaylı. Topraktaki her besin maddesi, belirli bir ph aralığında alınabiliyor. Şu şema size fikir verir:
Eklenti 573065
Yani ph yükseldikçe bazı besin maddelerinin alımı artar. Tam tersi olarak olarak ph düştükçe de alımı kolaylaşan besin maddeleri vardır.
Lakin ph 7 (nötr) olduğunda, tüm besin maddeleri optimum seviyede alınabilir hale geliyor. İşte bu yüzden ph çok önemli bir konu. Aksi halde, yetiştirdiğimiz bitkide besin noksanlıkları ve bunlara bağlı sorunlar ortaya çıkmaya başlar. (Bkz. Potasyum bakımından zayıf topraklarda yaprak leke hastalıklarının artması)
Peki ph'ı nasıl değiştirebiliriz?
Temel olarak 3 yolu var.
1-) En etkili yol, toprağa aşırı miktarda bitki besin maddesi vermek. Bu yöntemde, ph'ı yükseltmek yahut düşürmek için bazı besin maddelerini kullanıyoruz.
Mesela?
En çok kullanılanları:
- Ph'ı düşürmek istiyorsak (asitleştirme) kükürt. (Toprak yapısına göre değişmekle birlikte, ortalama her 0,5 puan için 30-60 kg/da arası bir miktar önerilir)
- Ph'ı yükseltmek istiyorsak (alkalileştirme) Kalsiyum (kireç). Miktarlar toprağın yapısında öte analiz ile belirlenir.
İşte şimdi zurnanın zırt dediği yere geldik..
Siz "benim bir sürü yumurta kabuğum var, bunlar nasıl olsa organik. Atayım bunları toprağa, bol bol kalsiyum. Oh miss" diye düşündüğünüzde, toprağa "kontrolsüz" bir şekilde yoğun kalsiyum vermiş oluyorsunuz.
Sonuç?
Ph'ı yükselttik. Bitki "demir"i alamamaya başladı. Bitkinin rengi soluk bir görüntü aldı. Dertsiz başımıza dert aldık.
İşte bu nedenle "yumurtaya yüklenmeyin" diye uyardık sizi. Çünkü hem alınabilir forma dönüşmesi uzun sürüyor, hem de durduk yere toprağınızı sakatlayabiliyorsunuz.
Olması gereken, her maddenin ihtiyaç duyulan miktara olmasıdır. Fazlası (menşei organik olsun **** olması) başa beladır.
2-) Organik Maddeyi arttırarak. Peki bu nasıl oluyor?
Çok detay konular ama en öz hali ile organik madde, faydalı bakteri sayısı arttırıp toprağa ayar veriyor.
3-) Aşırı sulama ile. Bu yöntem sadece alkalileştirmede kullanılır. Sakıncalıdır. Yöntemden çok, bir sonuç olarak ortaya çıkar.
***
5-) Bu noktada bir usul hatanız var. "Toprakta şöyle olsa, bitkinin de ihtiyacı bu kadar olsa, şunu şunu verirsek başarıya ulaşır" gibi bir mantık olmaz.
Olması gereken sıralama şudur:
- toprak analize gönderilir.
- çıkan sonuçlara göre bir "UZMAN", hangi bitki ekilecekse ona göre bir gübreleme programı hazırlar.öeksik elementlerin ne miktarda ve hangi kaynaktan sağlanacağı işte "tam bu noktada" belirlenir.
- gübreleme yapılır (bitkiyi ekmeden önce yapılan bu gübrelemeye taban gübrelemesi denir) ve ardından ekim/dikim yapılır.
- bitki izlenir, vejetatif gelişim dönemi ve kondisyon durumuna göre yaprak analizi yapılır.
- toprak analizi ve yaprak analizi mukayese edilir. Toprakta bulunmasına rağmen bitkinin topraktan alamadığı besin maddeleri olacaktır. Bunlar tek tek tespit edilir ve gerekli takviyeler toprak ve yaprak gübrelemesi ile yapılır.
- ihtiyaç halinde son madde tekrar edilir.
Profesyonel yöntem budur.
Amatör iseniz, toprağı, total miktarının %10'u kadar fermante çiftlik gübresi ile harmanlanıp ekim/dikim yapılır.
Ha yok, ben illa bitkinin ihtiyaç duyacağı maddeleri hesaplayacağım, üstüne yetmez gibi, bunları organik tabanlı materyallerden temin edeceğim derseniz, kendi seçiminiz. Kayışı yakarsanız mesuliyet kabul etmem
Beyin bedava
