Merhabalar !
Yukarıdaki yazılanları okuyunca bende bir şeyleri sizlerle paylaşma gereği hissettim. Bunlar benim tamamen kendi gözlemlerim.
Bir kurban bayramında bundan yıllar önce kendi köyüme bir kaç günlüğüne tatile gitmiştik. Bizim köy 1978 yılından beri belde. Hoş her yıl gidip geliriz ancak o yıl bir başka benim niyetim bir kuş burnu bahçesi oluşturmak. Fidanları sökeceğiz getirip dikeceğiz. Gitmeden telefonla her şeyi hazırladık proje hazır. Biz uygulayacağız. Gittiğimiz ilk gün belediyenin lokalinde oturuyoruz sohbet hoş. Projeden ve benim çalışmalarımı bilmiyorlar tabii. Köyde görev yapan doktor arkadaş ve İstanbuldan bir diş doktoru arkadaş bir masada sohbet koyulaşmış durumda tabii herkes akraba veya yakın olduğu için masa oldukça kalabalık. Herkes her şeyi yapıyor. Öyle sohbetler kimisi hayvancılık yapıyor insanımızın kimisi bahçe oluşturuyor. Kimisi modern tarıma geçiyor neyse ben kuzu kuzu zevkle dinliyorum tabii. Yalnız değilim hissiyle sessizce. Ber ara doktor arkadaş hemde yüksek sesle aynen şunları söylüyor.
- Ben burda üç yıldır görev yapıyorum hiç bir şey yapmazsınız sizler üzülerek söylüyorum hayel görüyorsunuz. Şimdi yarın kalkın birinizin tarlasına gidelim bir şeyler yapalım desem hepinizin işi çıkar **** çok meşkulsünüzdür. Veya o gün kahveye bile gelmezsiniz.
O köyün uzaktada yaşasam bir ferdi olarak doktorun sözlerine bozulmadım değil tabii. Bende kalkıp planladığım tarihi vererek doktor arkadaşımızı çalışmaya davet etmekten geri kalmadım tabii. Herkesi davet ettim. İnanmadılar tabii bıyık altından gülenlermi ararsın neler neler. Neyse biz planladığımız gibi fidanları Niksarın yine bir köyünden söktük. Brodvaya anamdan aldığım çul çuval örtüleri serdik içine bir güzel yığdık 3600 adet kuş burnu fidanı. Ön koltuk ve şöför koltuğuna zor oturuluyor ilçede bir yere uğramamız gerekti. İster istemez indik bizim ihtiyarı alalım diye ön koltuğa. Bu arada bir tanıdık geldi hoş beş hayırdır bu çalıları nereye götürüyorsun diye yarı şaka yarı ciddi takılmalar oldu. Bunuda sineye çektik biz köye fidanları ulaştırıp ertesi gün için hazırlığı yaptık. İki kişide parayla bulup eşim ve ben başladık sabahtan çalışmaya. Öz amcam rahmetli geldi tarlanın baş ucuna kolay gelsin diyor. Buyur ettik. Bu dikenleri nerden aldın yeğen diye oda dalgasını geçti tabii. Biz azimle çalışmaya devam. Önceden hazırlanan yerlere dikim yapıyoruz. Bir ara meyilli arazinin üst tarafında baktım bizim doktorlar gelmişler bize doğru iniyorlar. Geldiler sağolsunlar eşime ve bana teşekkür ettiler. Yapılan çalışmayı hep beraber yerinde gezdik. Proje başarılı oldu ancak pek verim aldığımız söylenemez hiçte önemli değildi zaten. Biz amacımıza ulaştık. Toprağımız yerinde kaldı ortalık yeşillendi anamda ara sıra toplayıp bize kuş burnu marmelatı yapar gönderir.
Bunları şunun için yazdım sakın yanlış anlaşılmasın. Yukarıdaki yazılanlar o kadar güzelki birde işin laf üretip iş üretememe boyutunu dile getireyim dedim. Nasıl aşılır önüne düşeceksiniz. Aralarından lider bulacaksınız ve sizi takip edecekler. Yoksa kahveci parayı nerden kazanacak aslında o amcamız haklı. Bu yazılanları kahveciler okursa ne düşünürler bilmem. İşte kanayan yaramız üretimden düşme bu diyorum bilmem katılırmısınız? Hep hazır hep hazır nereye kadar bilinmez.
Saygılarımı sunuyorum.
|