Atlaslarımı balkona çıkarırken 3 büyük endişem vardı: Yetersiz ışık, bol rüzgar ve zararlılar…
*Çok şükür zararlılarla şimdilik sorun yaşamadık / karşılaşmadık.
Hemen hemen her sulamalarında enzim kullanıyorum, ara sıra da yapraktan enzim uyguluyorum ve enzimin kesinlikle çok etkili olduğunu söyleyebilirim. Belki zararlılara karşı güçlenmelerine de yardım etmiş olabilir zira temizlikte kullanırken tecrübe ettim ki enzimin böcek kaçırıcı etkisi de var…
*Rüzgar da zannettiğimden daha az rahatsız etmiş gibi görünüyor, zarar vermemesine hayret etsem de bunun için günde çok kere şükürler ediyorum.
Balkonumun rüzgarla yaşadığı şiddetli bir aşk var, artık bundan eminim
Bütün şehirde yaprak kıpırdamazken bizim balkonda 'El Nino' hüküm sürüyor!
Atlaslarım sürekli sallanmayı / savrulmayı oyun gibi mi algıladılar bilemiyorum ama her ne sebeple olursa olsun, bundan kötü etkilenmemiş olmaları çok sevindirici.
*Işık konusu ise benim için tam bir sürpriz oldu. Şöyle ki, içerideyken bol güneşte yaşıyorlardı ve bu durumdan memnun görünüyorlardı ama balkona çıktıklarından beri gün boyu bol aydınlık olmasına rağmen güneşi sadece sabahları ve kısa süreliğine görebiliyorlar.
Görünümlerinde güneş ışığı eksikliğine işaret eden (renk tonunda değişiklikler, sürgünlerde anormal incelme ve uzamalar, cılızlaşmalar, yapraklarda yumuşama-incelme ya da şekil bozuklukları gibi) hiçbir şey olmaması bir tarafa, balkona çıktıklarından beri çok daha sağlıklı görünmeye ve daha güzel gelişmeye başladılar, güçlendiler. Elbette tamamen açık havada olmalarının katkısı da yadsınamaz.
''Az güneşi, bol güneşten çok daha fazla sevdiler'' diyebilirim yani…
**Tüm bu iyi gelişmelerin yanında canımı sıkan şeyler de oldu.
Prenses (Epiphyllum oxypetalum)’in ilk tomurcuğunun gelişmesi bir noktada durdu…
Tomurcuk hala canlı (umut tamamen bitmiş değil yani) ama büyümüyor ve
gerçekçi olmak gerekirse büyük olasılıkla kısa süre içinde tutunmayı bırakıp düşecektir.
Aslında bunu bekliyordum çünkü yaptığım hataların bilincindeyim.
-Tomurcuk çıkartmış olduğu halde Prenses’in yerini değiştirmem çok yanlıştı, bile bile bunu yaptım
-Tomurcuğa dokunmamak gerekiyor ama ben (tahmin edeceğiniz üzere) bunu da yaptım, bir kez de değil üstelik…
-Balkona aldıktan sonraki ilk sulamayı biraz geciktirdim, toprağını her zamankinden daha fazla kuruttum yani…
Bu tamamen tecrübesizlikten (ilk tomurcuk sonuçta) kaynaklandı aslında, birçok bitki 'tomurcuklanma döneminde suyunun azaltılmasını istiyor' diye öyle davrandım.
Sonradan öğrendim ki bir gecelik gelinleri
tomurcuklanma döneminde susuz bırakmamak gerekiyormuş, takip eden sulamalarını her zamanki düzeninde devam ettirdim ama olan olmuştu artık…
[Çocukluktan itibaren 'deneme-yanılma' yöntemiyle öğrenmeye programlanmış bir jenerasyona mensubum ve kanımca en etkili öğrenme yöntemi de budur.
Okuyarak, dinleyerek, görerek öğrendiklerimiz unutulabiliyor (aslında hiçbir şey unutulmaz, bilinç altına girip saklanırlar ve bazen saklandıkları yerden çıkartmak da çok zordur) ya da bu bilgileri bulabilmek için hafızamızın altını üstüne getirmemiz gerekebiliyor...
Oysa canımız yanarak öğrendiklerimizi asla unutmayız.
Bu şekilde edinilmiş bilgiler, bilinç altımıza doğru 'yan gözle bile' bakmazlar.
Örnek: Yanan sobanın sıcak olduğu bilgisi
]
Elbette tomurcuğun gidişatında kontolüm dışında şeyler de etkili olmuş olabilir.
-Havalar bir türlü ısınmadığı için tomurcuğun gelişmesi durmuş ya da rüzgar nedeniyle tomurcuk etkilenmiş olabilir, bunlara müdahale şansım yok…
**Güzel sürprizlerle de karşılaştım: Birkaç yeni tomurcuğumuz daha geliyor!
''Şişleri tehdit olarak algılamış olabilir mi?'' diye aklımdan geçmedi değil
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Tilki Mete
Bence çapadan değildir o  ( şişle tehdit etti )
|
Biraz büyüsünler, fotoğraflarını o zaman ekleyeceğim. Makro çekim yapma şansım olsaydı (telefonumla fotoğraf çekiyorum, makinem yok) boy boy fotoğraflarını hemen paylaşırdım ama şartlarım gereği sabretmem gerekecek…
(!) Kendime hatırlatma: Yeni tomurcukların zarar görmemeleri için (rüzgar konusunda yapabileceğim tek şey dua etmek) ne yapıp edip kendimi frenlemeli, yeni tomurcukları sadece uzaktan sevmeliyim ve sulamayı aksatmamalıyım!