View Single Post
Eski 27-06-2015, 18:51   #802
leventali
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Ben sanat okulu Torna-Tesviye bölümü mezunuyum Sayın Ede1453. Çok değerli öğretmenlerimiz oldu. Allah onlardan razı olsun. İşlerinde öyle iyilerdi ki, sanayide maaşlarının on katı teklif edildiği halde, onlar günlerinin tamamını bizle geçirirdi.

Sanat okulları pratiğin olduğu bir okul.

Eğitimi sil baştan yeniden dizayn etmek gerekiyor. Ama toplumsal uzlaşıyla. Anayasal korumasıyla. Yani bakana göre, hükümete göre değil... Not kriteri kaldırılmalı. Sınıfta kalmalar kaldırılmalı.

Bunu söylediğimde neredeyse tüm öğretmen arkadaşlarım havaya kalkıyorlar. Peki not sistemi ve sınıfta kalmalar bugüne kadar bir çözüm mü üretti sorun mu diyorum. Takılıp kalıyorlar.

Eğitim planlaması diye bir şey var. Artı her okuyan kişiden Bill Gates ya da Einstein yaratmayacağız. Zaten bu söz konusu bile olamaz! İçlerinden liderler çıkacak. Biz özgür beyinler yetiştireceğiz. Yeteneği ölçüsünde, ilgi alanında dersler vereceğiz. Matematik vereceğiz ama aldığı kadar. Almadığında aptal saymayacağız ve onu sınıfta bırakmayacağız.

Bakın ben kendimden örnek vereyim. Sanat okulunu 2. kazandım. Elektronik diye yanıyorum ama tercih hatası sebebiyle Tesviye kazandım. 1. de Tesviye kazandı. Ona hak tanıdılar değiştirmedi bölümünü ama bana tanımadılar. Okudum hemde çok severek okudum. Ama elektronikten bir an ayrı yaşamadım.

Matematiği sevdim ama matematiğin her konusunu değil. Hatta nefret ettiğim konular bile oldu. Bu yüzden çok sevdiğim halde bilgisayar mühendisliğini tercih dahi edemedim. Gazi Turizm Otelcilik ve İşletmecilik okudum. Onu da çok sevdim. Çok güzel şeyler öğrendim. Ama döndüm bilgisayar programcısı oldum. Hatta eğitmeni.

Kısaca devletin bana yaptığı lise ve üniversite yatırımı tamamen boşa gitti. Ben yine sevdiğim, ilgi duyduğum bir alanda çalışıyorum. Matematik bilmiyorum, fizik, kimya, biyoloji bilmiyorum hatta dört işlem üzerinde problem de çözemem. Ama piyasanın en kolay kullanılabilen ticari otomasyonunu yazdım. Akla gelmeyecek makinelere programlar yazdım. Elektronik devrelerle neler yaptım.

Şimdi beni üniversite sınavına soksanız yine bilgisayar mühendisliğini kazanamam. Hediye etseniz orayı bitiremem bile. Çünkü orada da eğitim bir felaket. 5 yıl eğitim alıp yanıma staja gelen öğrencilerden biliyorum. Ya da okulu bitirip özel dersaneye kursa gelenlerden. 5 yıl üniversite onlara iki satır kod yazmayı öğretemiyor, biz dershanede 3 ayda onları proje yapan seviyeye getiriyoruz. O halde bu saçmalıkta ısrar etmek neden?

Türkiye'de Anayasa'ya bir madde ekleyip, 50 yaşın üzerindeki insanları millet vekili, bakan, müsteşar, daire başkanı, müdür vs. yaptırmamak gerekir. Bu yaştan sonraki insanları çöpe atmak değil amaç. Asıl onlardan daha verimli yararlanmak için ayrı eğitim birimleri açılması gerekir, onların tecrübelerini bir önceki kuşağa aktarmak için.

Yazacak çok şey var da... Neyseee..

Saygı ve sevgiyle kalın...

leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön