Daha önce en az 7-8 fidanı tarumar ettikten sonra bir şeyler öğrenebildim
) Öncelikle bu tüm bitkiler için geçerli öyle gözünün içine bakıp durmamak lazımmış. Kendi haline bırakmak en güzeli. Tabii kendi haline bırakırken fazlaca titizlenmemekten bahsediyorum.
Kendi çıkardığım sonuçları kısaca bahsedeyim. Bir kere kesinlikle şebeke suyu kullanılmamalı. Ben neredeyse gün aşırı kireç ve klor içermeyen suyu likapa da dahil pek çok bitkime üstten püskürtüyorum. Doğal ortamında üstlerine sıklıkla yağmur yağıyor bu bitkinin. Sıcak havalarda sulamasını 2 günde bir yapıyorum. Vermiş olduğum su biriktirdiğim yağmur suyu. Bitince hazır market suyu. Sulamayı da daldırma şeklinde uyguluyorum, yani tam doyuyor suya.
Likapaların saksı harcında toprak yok. Sadece cocopeat ve bir çay bardağı kadar eski çiftlik gübresi. Likapa saksı harcının çok süzek olması mühim. Ayda bir kere de compo' nun asit sever bitki gübresinden veriyorum o kadar.
Likapa direkt güneşi sevmesine rağmen İzmir güneşi malum, canına okur. O sebepten yarı gölge yerde duruyorlar. Daha önceleri neler yapmadım ki. Çam ibreleri, demir sülfatlar, kükürt
vb. Nihayet ilk defa likapa benim elimde can vermeden 3.yılını doldurmak üzere
))