Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Limonik
Heh işte şöyle
Ben vazgeçtiğimde ve sonra hediye çiçekle sevdama geri döndüğümde anladım ki ben hayattan uzaklaşmışım. Herşeyin rengi kaçmış. Bir çiçeğin açma heyecanını, o çiçeğin renklerinin güzelliğini göremeyen bence tam anlamıyla yaşamıyor, Hayatın özel yanlarını kaçırıyordur. Emin ol insanı yeniden hayata bağlayan ufak görünen büyük bir nimet tüm bitkiler.
Dediğin gibi camının önünde renkler olmayınca geriye boğucu bir şehir kalacak sadece. Sulamak için emanet etmeyi de iyi anlıyorum. Üniversite'de yaz tatiline döneceğim. Çiçeğimi emanet etmem lazım ama herkes Ülkesine dönmüş. Neyse çok yakın olmadığım ama gözümün tuttuğu bir Çinli kız vardı ona bıraktım. Sonra tatilde ara ara internetten Görüntülü konuştuk. Ben tabii arka fonda çiçeğimi arıyorum ne halde diye  neyse sağ salim geri aldım sonra  söylenenlere de aldırma alt tarafı bir bardak su dökecekler ayıp ya
Sıkıldığın anda hep şunu düşün. En fazla 3 yıl çekeceksin insanları. Hem bu sayede herkesin de gerçek yüzünü, toleransını ve farklı insan tiplerini de tanımış oluyorsun. Hiç kimse yoksa eminim Denizli'de vardır seve seve tatillerde saksılarını konuk edecek üyeler  sen kendini hiç sıkma üzme, çiçekler bitkiler seni çok seviyor. Elinin değdiği bitki resmen mutlu oluyor. Vazgeçmek yok 
|
Birilerine minnet etmek gerçekten büyük sıkıntı. Ben her yönden köyü özlüyorum işte. Köyde biyere bikaç günlük gidilmesi gerektiğinde komşular birbirlerinin ineklerine tavuklarına bakarlar dönene kadar sütünü sağarlar burda arkadaşlar kedinin önüne bi tas mama koymayı büyütüyolar gözlerinde. Bir çok insan tanıdım buraya geldiğimden beri bir çok kişinin gerçek yüzünü gördüm insanlar hiç de dışardan gözüktükleri gibi değil bunu ufacık da olsa bi işimiz düştüğünde anlayabiliyoruz. Senin de dediğin gibi abla bikaç sene daha katlanılır en fazla sonra herkes bulur yerini. Herşeye olduğu gibi devam vazgeçmek yok
