evet
bence de yeterli..
sayın kara kedi öyküyü bitirelim..ulu ağaç sarmasık orman turundan sonra dört arkadaşın ellerine birer yeşil yaprak verdi..kızlar bu yaprakları yüreklerine koydular..ve yapraklar yüreklerinden eridi..artık ipek,burcu,basak,nese ağaçları canları kadar seviyorlardı..yüreklerinde eriyen yapraklar içlerine yeşil bir ateş yakmıştı..eve dönmek üzere yola .çıktılar..ulu ağaç bütün ormana haber salmış ağaçların çogu kızları yolcu etmeye gelmişti..bir yandan havada rengarenk yapraklar uçuşuyor bir taraftanda ağaçlar dans ediyorlardı..bu hoşçakalın töreni müthüşti..okul kıyafetlerinin üzerinde rengarenk yapraklar göz alıyordu..çoskulu bir uğurlama ile uzaklastılar ormandan..deli gibi kosuyorlardı..orman hala arkalarından el sallıyordu..hep bir ağızdan şöyle dediler:biz ağaçlara inanıyoruz hem de hepsine..heyecandan başları dönerek evin yolunu tuttular..neşe eve ulaştı ve kurumuş bir çiçeğin yaprağını öptü..çiçek birden kıpırdadı..neşe evin içinde bağırarak koşuyordu:biliyordum anne ağaçlar canlı..onlar bizimle konusuyor..annnesi

rmanda ki ulu ağaçla sen de konustun biliyorum neşe..beni de çocukken çağırdılar ormana..yaa anne inanmıyorum..ssssst bu bir sır..şimdi hep beraber söyleyelim neşe:biz ağaçlara inanıyoruz hemde...hepsine dediler ve annesi neşeyi kucakladı..neşe içinde tanımsız bir sevinç duydu..başını gökyüzüne kaldırdı..kocaman bir nefes çekti..teşekkür ederim ulu ağaç dedi..hala temiz bir gökyüzü savaşı veriyorsunuz...sağolun orman ahalisi..iyi ki varsınız..gözlerinden yaşlar akıyordu..o an bir kez daha inandı..evreni yeşile boyayan ağaçları çok ama çok seviyordu..