Bu da benim küçük prensim...Annesi çiçekleri bu kadar çok severken, o alerji olmak için çiçekleri bulmuş...
Hafta sonu oğluma alerji testi yaptırdık. Aslında çok sağlıklı bir çocuk ama bahar aylarını sıkıntılı geçiriyoruz. O yüzden bahar gelmeden testimizi yaptıralım dedik. Ev tozu, küf-rutubet, papatyagiller, kavakgiller, kedi ve kakaoya alerjisi varmış... Doktor evde çiçek yetiştirmeyeceksiniz, halı kullanmayacaksınız vs. bir çok şey saydı.. İşime gelmediği için bir doktora daha gittik. İkinci doktor beni biraz rahatlattı. Yeşil yapraklılarda sorun olmazmış. Ya açan çiçeklerim ne olacak...
Bazen çiçeklerin güzelliği karşısında kendimi tutamaz ağlarım. Allah'ıma böyle güzellikleri yarattığı için şükrederim. Sabahları evden işe, son bir kez çiçeklerime bakmadan çıkmam. Boş vakit bulduğumda internette çiçek resimlerine bakarım. Derdimi sıkıntımı çiçeklerimle unuturum. Hele bir de bahar geldiğinde içime bir neşe dolar, mutlu olurum. Her yer rengarenk çiçek, ağaçlar gelin gibi olur. Bu yüzden en sevdiğim mevsim her zaman ilkbahar değil mi...
İki gündür kendime bu soruyu soruyorum. "Ya benim açan çiçeklerin ne olacak?" Ben hiç ipek çiçeklerim olmadan bir yaz geçirmedimki. Ya atlaslarım, mavişlerim, zambaklarım, asterlerim ne olacak... Daha iki gün önce alacağım çiçeklerin listesini yapan ben değilmiydim...
Şimdi oğlum için en doğru kararı vermem gerekiyor. Çiçeklerimi kaybedersem çok üzülürüm. Zaten evde ne kadar koursak koruyalım, dışarıda her yer polen değil mi? İnşallah koruyucu ilaçlarla daha rahat bir bahar geçireceğiz...
Bu arada hastaneden sonuçları aldık eve geldik. Bizim oğlan basbas bağırıyor, eve girmeyecekmiş. Dışarda bir kedi var onu sevecekmiş. Benim masum yavrum, bilmiyor ki kedilere alerjisi var...