Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi antebi
Sayın Meyvelitepe,
Mesleğim Ziraat mühendisliği, ancak profilime bakarsanız bilgisiz ziraat mühendisi yazıyor. Bunun nedeni çalıştığım kurum nedeni ile bu güne kadar mesleğimi yapamamış olmamadan kaynaklanıyor. Sizin bilginizin ve tecrübenizin benden kat kat fazla olduğunu biliyorum ve saygı duyuyorum ve de bilmediğim konularda yardım edeceğinizi umuyorum.
Tarımda başımıza ne geliyorsa Mendel kanunları yüzünden geliyor  . Genetiği değiştirilmekle genetiği ile oynamak aynı anlamamı gelir bilmiyorum. Kendi algılamamı söyleyeyim: genetiği değiştirilmiş organizma, normalde bünyesinde bulunmaması gereken ve başka bir canlıdan gen transfer edilmiş canlı, genetiği oynanmış; aynı tür canlılar arasında doğal veya suni yolla gen transferi gerçekleşmiş canlı olarak algılıyorum. Bu doğrudur diye iddiam yok. Eğer algılamam yanlış ise videoda dernek kurucu üyelerinden birisi olan sayın Karahanoğlu yanlış ifade kullanmış demektir.
Evet haklsınız insanlarımız GDO ile hibrit aynı şey sanıyorlar, bunun böyle olmadığını anlatmamız lazım.
Hibrit tohum konusunda, kısır olan hibrit tohumları ifade edebilmek için ayrı bir terim bulma zorunluluğumuz olduğunu düşünüyorum. Sayın vetman996 arkadaşımızın önerisi değerlendirilebilir.Ayrıca hibrit tohumların atalık tohumlardan daha fazla ürün verdiği düşüncesinde değilim. Bunu elimde bulunan biber çeşitleri ile kanıtlayabilirim. Saksıda yetiştirdiğim süs biberinden bir defa da (bir sezon da değil) topladığım biber sayısı 146 dır. Aynı şekilde sivri acı biberim bir dalında 10-15 tane biber veriyor. Hiç bir hibrit tohumun bu verimi sağlayacağını düşünmüyorum.
Not: Yükseltilmiş sebze bahçeleri konusunu + sizin blogunuzu inceliyorum. Bunu bu sene uygulayacak yer olacak gibi. Bu konuda destek olmanızı rica ediyorum.
|
Sn. Antebi,
Ben ziraat mühendisi de değilim. Hali hazırda sizin bildiğiniz bir çok şeyi de bilmiyor olabilirim (
sözgelimi, kimyasal gübrelerle hiç ilgilenmediğim için 20-20-20 gübredeki fosfor oranının yirmi olmadığını çok sonraları, hidroponik okurken öğrenmiştim, oysa siz okuldan bilirsiniz zaten).
Muhtemelen iyi bildiğim tek şey öğrenme metodolojisi. Bu metodolojinin kullanılma motivasyonu ise tamamen ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Yani ihtiyaç duyduğum bir şeyi bir çok kaynaktan doğrulayarak öğrenmeye, şayet pratik bir şey ise ve imkanlarım da elveriyor ise deneyerek görmeye gayret ederim.
Bu noktada söylemeden geçemiyeceğim önemli bir şey var. Bir şeyi, okulda ve klasik bir öğrenim müfredatı içinde öğrenmiş kişiler,
her zaman olmasa da çoğunlukla, ilk öğrenmiş olduklarının kalıpları içine sıkışıyorlar. Sonradan, ilk öğrendiklerine aykırı gelecek bir şey duyduklarında ise yadırgıyorlar. Bununla çok karşılaşıyorum. Onların ilk öğrendiklerinin ne olduğunu bilmediğim için bu defa da ben yadırgıyorum
Başka bir nokta; öğrenilen şey şayet bir bilgi ise, bilgiyi bilginin üretildiği kaynaktan öğrenmek ile bilginin üretilmediği kaynaktan öğrenmek arasında çok fark olduğu. Maalesef ülkemiz çok uzun bir süredir bilginin üretildiği yer değil ve tıp, bilişim, bazı mühendislik dalları (hepsi değil) dışında (özellikle tarım) çalışan insanların kimi öyle bir alışkanlığı olmadığından kimi de imkanı olmadığından üretilen bilgiden haberi olmuyor.
Her gün, sadece tarımı ilgilendiren alanlarda bile onlarca yeni araştırma sonucu yayınlanıyor. Bunların hemen hemen hiç biri Türkçe kaynaklardan izlenemiyor. Bir şey lazım olduğunda Türkçe kaynakları hemen hemen hiç kullanmıyorum. Bazen es kaza rastladığım Türkçe bir araştırmanın çok benzerinin daha önceki bir tarihte başka bir ülkede zaten yapılmış olduğuna rastlayınca da önce üzülüyorum, sonra da hiç yoktan iyidir diyorum
"Genetiği ile oynanmış" sözünü GDO'dan ayırarak aynı tür canlılarda ve doğal olarak da gerçekleşebilecek hibritler için kullanmak doğrumudur derseniz, bence doğru değildir. Çünkü "genetiği ile
oynanmak" sözündeki oynama hibrit bir tohumun ebeveyn genlerini alarak tek tek ebeveynlerden daha geniş bir gen havuzuna sahip olmasındaki gen değişikliğini açıklamıyor.
Bir an için açıkladığını var sayalım. Bu durumda genleriyle oynanmamış bir şey bulmak zor. Buna bizler de dahiliz.
Hibrid tohumların verimli olduğu varsayımını atalık bir tohumdan yetiştirilmiş biberin çok güzel verim vermesiyle çürütemeyiz. Atalık tohumlar da çeşidine, adaptasyonuna, yetiştirilmesine, o sezonki iklime, ışığa, suya, gübresine, rüzgarına göre çok güzel verim verebilirler.
İddiamız, her koşula uygun, verimli, lezzetli bir atalık tohum da vardır değil mi?
Vandana Shiva, olabildiğince iyi takip etmeye çalıştığım bir kişi. Onun ve kurucusu olduğu Navdanya'nın çok güzel örnekleri var. Musonlar sebebiyle sel basan tarlalarda, tuzlu toprakta, sadece yağmurla sulanabilen ve hiç yağmur yağmayan kurak topraklarda yetişip ürün verecek tohumları bulup üretip çiftçilere dağıttıklarını anlatır. Oysa küresel şirketlerin hibridleri belirli ideal koşulların varlığı varsayımına göre üretilmişlerdir ve aynı tohum her yere gönderilir. Bu varsayılan koşulların olmadığı yerlerde ise tamamen bir fiyasko olur

(
aşağıda linklerini verdiğim yazılar ofisinden izin alarak yaptığımız bir konferansının çevirisi - dört sene geçmiş ama okuduğumda hala ümit veriyor).
Bundan 5-6 yıl önce kuzey amerikadan getirttiğim atalık black-chery domates ilk yıl her salkımda sadece 20 civarında domates vermişti. Ertesi yıl bir salkımdaki domates sayısı 200'ün üzerindeydi. Tohum öğrendi. Bunu genlerle de açıklamak kolay değil.
Şayet bu tohum hibrid olsaydı ve ertesi sene yine yeni tohum alarak bu çeşidi ekseydim hep her salkımda yirmi domates olan verimlilikte olacaktı. Her sene yeniden satın alınan bir tohumun adapte olma imkanı da olamıyor.
Hibrid tohumların verimli olması varsayımı her zaman geçerli değildir. İdeal koşullarda yetiştirilmiş olsalar bile yüksek verimi hedefleyecek şekilde ebeveyn seçilmemiş ise yüksek verimli olmayacaktır. Fakat genel olarak şu söylenebilir. Bir hibrid, tek tek ebeveyni olan çeşitlere göre daha geniş bir gen havuzuna sahiptir ve bunun etkisi mutlaka olur. Uyar, uymaz ayrı.
Çok güzel verim aldığınız biberlerinizde tek bitki ve tek meyveden aldığınız tohum ile yetinmemenizi öneririm. Farklı bitkilerden ve farklı meyvelerden tohum alın ki verimlilik ertesi yıl da devam etsin, gen havuzu daralmasın

---------------------------------------------------
Shiva - Yeryüzü demokrasisi 1
Shiva - Yeryüzü demokrasisi 2
Shiva - Yeryüzü demokrasisi 3