View Single Post
Eski 05-01-2015, 04:13   #33
birnefestoprak
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Bastan soyleyeyim; ne hibrit tohum ustune dayali bir is yapip para kazaniyorum ne de ciftcilere hibrit tohum ekmelerini tavsiye ediyorum. Bunun yaninda, sirf birseyi tercih etmiyoruz diye, onunla ilgili kimisi yalan boyutlarina varan kimisi de dupeduz bilgisizlik, tembellik ve merak etmemekten kaynaklanan propagandist yaklasimlara onay vermek zorunda miyim? Tabii ki hayir.

Simdi diger konulara gecelim:

Alıntı:
Bhut Jolokia biber tohumu dağıtımı yapılırken bu biberin nerede yetiştiğinin değil atalık tohum olup olmamasının önemi vardır.
Diger ifadeyle soyle diyorsunuz: "Tasnif ve arsivleme olmasin (zaten bugune kadar olmamis), ne gerek var. Fransiz domatesini Antalya'daki yerel tohum senliginde kirmizi domates diye dagitalim. Sonra o domatesi alan kisi tohumunu cogaltip baskalarina "Antalya'dan kirmizi domates" diye dagitsin. Ayni domatesi yetistiren ucuncu kisiler de domatesi Antalya'nin yerli domatesi diye bilsin." Ne guzel, atalik tohumlar korundu Yurtdisinda bu isi ciddiyetle yapan kurumlarin atalik tohumlari nasil korudugunu, hangi sartlarda nasil yetistirdigini hic arastirdiniz mi?

Alıntı:
Bence var, çünkü hibrit tohumla beraber kimyasal kullanı artmıştır, bu nedenle de topraklarımız gün geçtikçe kirlenmektedir. Toprakları bizden sonraki nesillere kullanılmayacak bir halde bırakılmasını istemiyorum.
Yani tesadufe bakin ki, Sn Ismail Kuzucu bu soylediginize yukarda yanit vermis. Hemen bakalim:

Alıntı:
Maddi yönünü geçtim yerli ekimde aşırı derecede ilaç kullanımı gerekiyor. (Her tür için geçerli değil.) Örnek: Ben bu sene f1 lahana ektim sadece 2-3 defa tırtılla mücadele ettim. (1 defa etkisi 1 hafta olan ilaç, geresi organik mücadele.) Diğer yerli fide eken ise 5 defa fungisit ilaçlaması yaptı. Diğer ilaçlamaları saymıyorum. Siz olsanız hangi ürünü alırdınız??
Sn Ismail Kuzucu, F1 fide ektigi icin daha az ilaclama yaptigini soyluyor. Yerli fide (sanirim atalik tohumu kastediyor) eken diger ciftcinin de daha fazla ilaclama yaptigini soyluyor. Bu duruma gore, F1 fide yetistirmeyle ilaclama arasinda bir dogru oranti var mi? Organik tarim yapilarak F1 tohum yetistirilemez mi? Turkiye'de hic F1 tohum ekilmese, ilaclama da sona mi erecek yoksa ilaclamada ciddi oranda azalma saglamak icin biyodinamik tarim uygulamalarina mi gecilmeli?

Alıntı:
Saimbeylinin ince kabuk kokulu domatesini hem tohumdan hem fideden üretme çabalarım sonuçsuz kaldı. Bir tane bile domates alamadım.
Eger Turkiye'de baska bir yerde Saimbeyli adinda bir yerlesim birimi yoksa ve siz bu cesidi yine Adana'da kendi yasadiginiz yerde yetistirmeye calisip bir tane bile domates alamadiysaniz, kusura bakmayin ama konu adaptasyonla ilgili degil. Forumda tecrubeli uyelerimizin yeni yetistiricilere yardimci oldugu basliklar var; yetistirmeyle ilgili sorularinizi orda sorabilirsiniz. Tohumunu da agaclar.net tohum paylasimi etkinligine gonderip paylasirsaniz bu cesidin yayginlasmasina katkida bulunmus olursunuz.

Alıntı:
Yerli atalık tohum statüsünü hak etmenin bir ölçüsü varmı?
Var. Daha once de bahsettigim kistaslar. Ozetleyeyim: Uzerinde mutabakata varilan kabule gore, tohumun yerlesikligini ve belli bir yetistirici grubu icinde (bu tek bir kisi olabilecegi gibi, bir aile de koy de olabilir, ayni toplum icinde zamanla daha genis bir alana da yayilabilir) surdurulebilirligini kanitlamak adina, tohum amator islah yoluyla elde edildikten sonra en az iki insan nesli boyunca (yaklasik 50 yila tekabul eder) yetistiriliyor olmasi atalik tohumun atalik sinifina girmesi icin yeterli.

Ornek:

1. nesil-Babanizin cesidi bahcesinde islah ettikten sonra evdeki yemeklerde kullanilmak uzere yetistirdigi nesil.

2. nesil-Sizin babanizdan miras kalan tohumu yetistirdiginiz nesil (bu asamada tohum zaten atanizdan size aktarilmis durumda ama siz de sonraki nesillere aktararak tohumu tanitacaksiniz)

Kamba Biberi (eger ayni cesitten bahsediyorsak), Bulgaristan kokenli ama tohum konusunda tasnif ve arsivleme yapilirken kesinlikle atlanmamasi gereken cok onemli bir konu insan. Her tohumun, bilsek de bilmesek de, mutlaka bir hikayesi var ve atalik olarak sonraki nesillere aktarilan her tohum, insanla ve onun ait oldugu veya kendini ait hissettigi toplumla ozdeslesir. Bulgaristan'da yasayan birisinin tohumu Edirne'ye gondermesi baska birsey, tohumu bohcasina koyup goc ettigi Edirne'de yetistirmesi baska. Kendisinin bir parcasi gormese birlikte getirmezdi. Her durumda, tohumun kokeninin belirtilmesi zorunludur. Tohum kataloglama isi ciddi bir is ve bir kolleksiyoner titizliginde yapilmali.

Alıntı:
Aynı düşünceleri paylaştığımızın farkında mısınız? TİGEM'in "Sertifikalı tohum kullan %25 ürün artışı olsun" anlamında reklamları halen panolarda yer almakta. Şimdi ben elimdeki tohumu sertifikalandırırsam benim ürünüm %25 artacak mı? Ayrıca atalık, yerel tohum olduktan sonra sertifikalı olmasınında bir sakıncası yok. Ancak çiftciye tarım desteği şartını sertifikalı tohum kullanımına bağlanmasına karşıyım. Çiftçi kendi tohumunu kullandığında da destek almalı. Burada anlaşamadığımız bir durum yok sanırım.
Sertifika konusundaki dusuncenizi ayrica uzun uzun tartisabiliriz. Simdilik tartistigimiz konu kapsamindaki sorunlu noktayi tekrar vurgulayayim. Sizin kullandiginiz anlamiyla, "yerel tohum" diye bir kavram yok. Yerli (Turkiye menseyli) atalik tohum var; bir de daha kucuk olcege inerek incelenebilecek yerel atalik tohum var. Turk Dil Kurumu'ndan "yerel"in anlami:

Alıntı:
sıfat Yöresel
Yerel atalik tohuma ornek: Ege'nin yerel atalik tohumlari, Aydin'in yerel atalik tohumlari vb.

Dunya uzerinde cok farkli toplumlarin binlerce degerli atalik tohumu var (kendi bahcelerimde Uzak Asya'dan da Avrupa'dan da Turkiye'den de tohum yetistiriyorum). Bunlarin hepsi degerlidir ama Fransa'nin kavununu Izmir'e getirip yetistirdiginizde, Izmir'e has yerel tohum elde etmis olmuyorsunuz; o yine Fransa'da ait oldugu yore neyse oranin yerel tohumu oluyor. Ayrica, daha once de dedigim gibi yerellik kavramini adaptasyon sureciyle ozdeslestirmek de cok anlamsiz. Size Charentais tohumu gondereyim, Adana'da ekin, yetistirici olarak bir hata yapip bitkiyi oldurmedikten sonra hemen sonuc alirsiniz. Bu tip bir yerellik kavrami one surerek de zaten elimizde hicbir arsiv bilgisi bulunmayan tohum cesitlerinin tasnifini cok daha zorlastirmis olacaksiniz. Yani bu haliyle, yararinizdan cok zarariniz olacak.

Alıntı:
"Amacimiz; yerli degil YEREL TOHUMLARIN kullanimini artirmak icin bu tohumlarin uretimini desteklemek ve paylasimina yardimci olmaktir "

Yerli dendiğinde Anadoluya yani bizim topraklarımıza özgü tohum anlaşılır, oysa yerel diyerek dünyanın herhangi bir bölgesinde yetişen yerel tohumu kastettim.
Simdi siz bu tanimi yaptiginiza gore, su videoyu gostereyim (sizin mensubu oldugunuz dernek de sanirim videoda bahsedilenle ayni, oyle degilse lutfen belirtin):

https://www.youtube.com/watch?v=iPtPbVPGiD4

Hakan Bey, videonun 13. saniyesinden baslayarak dernegin amacini anlatiyor:

Alıntı:
Dernegimizin amaci, yerel tohumlarimizi yasatmak, neslini devam ettirmek ve yerel tohumlarimizi islah etmektir. Ha nicin yerel tohumlarimiz bu kadar onemlidir? Soyle soyleyeyim ben size, tohumuna sahip cikmayan bir millet gelecegini kaybeder.
Burdaki yerel tohum tanimiyla sizinkinin bir alakasi var mi? Hakan Bey, tohumuna sahip cikmayan bir millet derken Uganda Halki'ni mi kastediyor?

Bir soru daha: "Yerel tohumlarimizi islah etmektir." denirken ne kastediliyor? Siz tabii bunu Hakan Bey'in yerine yanitlamak istemeyebilirsiniz ama bir fikriniz varsa, bizi de aydinlatir misiniz?

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön