View Single Post
Eski 04-01-2015, 11:04   #31
MeyveliTepe
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi antebi
Evet doğru söylüyorsunuz, Yazının kaynağı Saraçoğludur,

Organik tarım 'hikaye' mi? 96 noulu mesajda belirtilmiş. Saraçoğlu gibi profesörlük ünvanı kazanmış kişilerin görüşlerine itibar edilebilir diye düşünüyorum. Konunun doğru olup olmadığını ispat etmek bana değil Saraçoğluna düşer.
Demek ki, ispatı profösöründen menkul O yazıdaki iddiaların bilimsel araştırmalara dayanıp dayanmadığını dahi bilmiyorsunuz hatta ilgilenmiyorsunuz. Her profösörün söylediği her şeye böyle mi inanırsınız?

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi antebi
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
Hibrid tohumun F1 seviyesinden sonra elde edilen meyveden alınan tohumun F1'den farklılaşması da tohum şirketlerinin ticaretlerinin devamlılığında bir araç oluyor.
Bu yazı size ait. F1 tohumlara karşı olmadığınız anlamını çıkarabileceğimiz pek çok ifadeniz olduğu göz önüne alındığında sizin herhangi bir tarım firmasıyla bağlantılı olabileceğiniz geliyor aklıma. Öyledir demiyorum yanlış anlamayın.
Alıntıladığınız cümlemi beğenmemişsiniz anlaşılan

Nesini beğenmediniz de bu cümle sebebiyle herhangi bir tarım şirketiyle bağlantılı olabileceğim iddiasına kapıldınız?

Siz ne anladınız o cümleden? Tercüme edilmesi mi gerekiyor acaba?

Cümle, f1 seviyesinden sonra tohum açınım gösterir, bu yüzden yetiştiriciler tekrar tekrar tohum satın almak zorunda kalır, tohum şirketleri de devamlılıklarını böyle sağlar diyor. Buna katılmıyormusunuz, böyle değil mi? Yanlış mı? Sizin terminolojinize mi uymadı? Cidden merak ettim.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi antebi
Arkadaşımın kızı doğduğunda şeker hastası olarak doğdu, bu durumun sağlıksız beslenme ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Sağlıklı beslenme sağlıklı tohumla başlar, kendi benzerini üretemeyen tohumun sağlıklı olduğuna kimse beni inandıramaz, kusura bakmayın.
Kimsenin sizi herhangi bir şeye inandırmak mecburiyeti yok (inandıranların alakasız bir dalda da olsa profösör unvanı olması yetiyormuş ya, neyse).

Bu durumda çakal eriği, ahlat vb. doğada kendi yetişenler hariç hiç bir meyve de yememeniz gerekir

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi antebi
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
Bu tohumların f2 seviyesinde f1'deki ürünü vermemesi ise tohum şirketlerin kendilerince sürdürülebilirliğini sağlayan bir durum ve bazı küçük şirketler dışında hibrid olmayan tohum ıslah etmezler.
Sizin yazınızdaki koyulaştırarak vurguladığım konuya karşıyım. Başkada karşı olduğum bir durum yok. Tekrar belirteyim benim karşı olduğum tek yıllık, geri dönüşümsüz, kısır olan tohumlardır. Gen havuzumuzun gittikçe küçülmesidir. Bu nedenle yerel tohumların devamının sağlanmasını isteğim karşısında geri dönüşümsüz tohumları savunmak niye anlamadım.
Yine aynı anlama gelen bir cümleme yine karşı olduğunuzu yazmışsınız.

Bu cümle bir iddia değil, sav değil, fikir değil, sadece bir saptama. Nesine karşısısınız ve okuduğunuzda ne anlıyorsunuz? Son cümlenizden, benim cümlemi "geri dönüşsüz" tohumların savunması diye algıladığınızı düşünüyorum, öyle mi? Öyle ise sadece terminoloji değil, aynı zamanda ciddi bir dil ve anlam farkı sorunumuz da olduğunu söylemeliyim.

Gen havuzu ile nasıl bir alaka kurdunuz? Cümleden öyle bir anlam da mı çıkardınız?

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi antebi
Umarım buradaki suçlama bana ait değildir. Benim paylaşımlarım da eğer değişiklik yapmamışsam mutlaka kaynak belirtirim. Bunu bir çok paylaşımda kaynak olarak agaclar.net'i göstermemden de anlayabilirsiniz. (1 ocak tarihli paylaşımım https://www.facebook.com/groups/yere...3969904080872/ Ama alıntılar üzerinde değişiklik yapmışsam kaynak belirtmem doğru olmaz diye düşünüyorum.
Yok, siz normal karşılayanlardandınız sanırım Grubunuzun çok basit etik kurallardaki durumu bakımından bir örnekti sadece.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi antebi
Yabancı dilim olmadığı için bu dökümanları anlamam mümkün değil, gruptaki bir çok insan da benim durumumdadır. Eğer bunların Türkçesi veya Türkiyede yapılan araştırmalar varsa bunların linkini verirseniz sevinirim.
Bilginin üretilmediği, en iyi ihtimalle çok eksikli kopyalandığı bir yerde Türkçe ile özgün araştırmalar da olmuyor maalesef. Uluslararası süreli yayınlarda yayınlanan özgün araştırmaların Türkçeye çevrilmesi için bir müessese de yok. Bu durumda her şey Saraçoğlu'nun ispatı söyleyeninden menkul yazılarına hapsoluyor galiba

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön