Sorunun ozunde, belli konularda yasak getirerek yerli tarimda bircok probleme cozum saglanacagi seklinde bir izlenim yaratilmis olmasinin yattigini dusunuyorum. Hukumet, tohumculuk kanununu savunurken, tohumun kalitesini cok ust duzeylere tasidigini soyleyerek (argumanlardan birisi, sertifikali tohum araciligiyla tohum kalitesini arttirmak) savunuyor.
Hem Ege'den gorustugum hem de cesitli haber kaynaklarindan takip ettigim bazi ciftciler de "yaa hukumetimiz, Israil'in hibrit tohum piyasasindaki etkinligini kirdi, ne mutluyuz, helal olsun hukumetimize" seklinde ifadelerde bulunuyor. Siyasi yelpazenin her iki tarafinin ortak oldugu noktalardan birisi de bu Israil meselesi

Israil asagi Israil yukari. Halbuki Avrupa'dan Turkiye'ye gelen hibrit tohum miktari, Israil'in pazardaki yuzdesinden az degil.
Tohumculuk kanununa karsi oldugunu soyleyen ama bilgilendirme ve uygulama asamasinda tuketicinin de kucuk ureticinin de kafasini karistirmaktan oteye gidemeyen Yerel Tohum Dernegi gibi dernekler de "yok biz boyle dusunmuyoruz" deseler de bircok yanlis bilgiyle dolu duyurulari ve aciklamalariyla sanki geleneksel tohum satan yerli sirketler de aslinda bir komplonun parcasiymis gibi gosteriyorlar. Bu sistem icinde, kuresel hibrit tohum piyasasiyla alakasi olmayip, kendi yorelerinin cok onemli nadir atalik tohumlarinin uretimini yapip satan kucuk sirketler de var. Bunlar da bu hengamede arada kalmislar, tutunmaya calisiyorlar. Bir kismi sonunda yabanci menseyli sirketlere (bu yabanci sirketlerin bir kismi, GDOlu tohum ureten sirketlerle baglantili) satiliyor. Aralarinda maalesef tamamen kapananlar oluyor. Uzulerek takip ediyorum.
Atalik tohum piyasasindaki cesitleri kapsayan gen havuzu daraltilip cesit sayisi azaltiliyor ve bir bakima ciftci, devlet eliyle yerli ya da yabanci hibrit tohum piyasasina mahkum ediliyor. Bu asamadan sonra da "ama ciftci de hibrit tohum ekmesin, atalik tohum eksin ama olmaz ki" denilerek mantiksiz bir kisir donguye giriliyor. Bu noktada, ciftcinin kendini gelistirme hevesine gonderme yapmak gerek. Yaptigi iste yeni cozum yollari denemeye, ogrenmeye merakli ve caliskan birisinin hayatta basaramayacagi hicbir is yok. O yuzden, ciftcinin de yapacagi cok sey var ama mevcut maddi, teknik dokuman vs gibi yerli kaynaklarin darligi, bugunku literaturun genelde Ingilizce dilinde olmasi ve devletin de ciftciyi inovatif tarim konularinda egitmek gibi bir derdinin olmamasi sorunu giderek buyutuyor. Inovatif dedigime bakmayin; sadece gunes yanikliginda ve zararliyla mucadelede kullanilan mikronize kil gibi zeki urunlerden bahsetmiyorum. Binlerce yillik gecmise dayanan, cesitli kulturlerin deneme/yanilma yoluyla uygulayip basarili oldugu dogal/organik tarim yontemlerini de artik inovatif tarimin birer bileseni olarak kabul edebiliriz cunku bu yontemler, endustriyel tarimla birlikte nesillerin hafizalarindan silindi ve pekala gelecege donuk umut veren inovatif tarim uygulamalari kapsamina girerler.
Mevcut sistem icinde, hibrit tohumlarin, ciftcinin ayakta kalabilmesi icin tutunabilecegi bir dal olmasini anlayisla karsiliyorum. Bu secenege, kendilerinin bile ne oldugunu anlamadiklari bir yerel tohum kavrami one surerek ve yanlis birtakim tanimlar ustunden toptan "kaka hibritler" seklinde bir algiyla yaklasanlari iste bu yuzden anlamak mumkun degil.
Alıntı:
Örnek: Ben bu sene f1 lahana ektim sadece 2-3 defa tırtılla mücadele ettim. (1 defa etkisi 1 hafta olan ilaç, geresi organik mücadele.) Diğer yerli fide eken ise 5 defa fungisit ilaçlaması yaptı. Diğer ilaçlamaları saymıyorum. Siz olsanız hangi ürünü alırdınız??
|
Herseyden once biyodinamik tarim konusunda tecrube kazanmaya basladiginiz andan itibaren zaten ilaclamanin gerekli olmadiginin ayirdina varip siz kendiniz ilac kullanmaktan vazgececeksiniz. Genc bir ciftci olarak onunuzde uzun bir yol oldugunu dusunuyorum ve tabii ki birden degil ama 100 m^2 ordan 50 m^2 burdan kopara kopara ve herseyden once topragi dogal yollarla yavas yavas terbiye ederek %100 organik tarimin denemelerine baslamanizi diliyorum. Organik yolla ve atalik tohumlar kullanarak simdiki verimi ustelik de cok ustun bir lezzet kalitesi seviyesiyle elde edeceginizi rahatlikla soyleyebilirim.
Son olarak, organik tarimda endustriyel tarimda elde edilen verime ulasilamayacagi propagandasini bosa cikaran cok taze bir calisma icin bkz (dili Ingilizce ama daha sonra donup uzerinde konusabiliriz):
http://food.berkeley.edu/wp-content/...acticespdf.pdf