Mikroorganizmaların etkisi laktoz ve proteinlerdeki değişimler, kefirin hazmını kolaylaştırır. Diğer yandan oluşan bu yeni maddeler iştah açıcı serinletici, sevilen tat ve aroma oluştururlar. Kefirdeki laktoz oranı süte oranla azaldığı için, barsakları laktoza duyarlı kişiler kefiri rahatlıkla içebilir.
Kefirde bulunan CO2 sindirimi kolaylaştırır. Diğer yandan başta B12 olmak üzere bazı B grubu vitaminler sentezlenmiş olarak kefirde bulunur.
Kefirde oluşan süt asidinin %90'dan fazlasının L(+) süt asidi olduğu bildirilmiştir. L(+) süt asidi vücut tarafından kolayca sindirilmekte ve fizyolojik olarak da önemi bulunmaktadır.
Kefirin bazı rahatsızlıkları ve hastalıkları iyileştirdiği birçok literatürde bildirilmiştir. Kefirde oluşan asetik asit, H2O2 gibi antibakteriyel maddeler, E.coli, Salmonella gibi patojen bakterilere antibakteriyel etki yapmaktadır.
Ayrıca kefir mide ve pankreas gibi bazı organların salgılarını arttırmaktadır. Asetik asit bakterileri barsaktaki bakterilere karşı antibakteriyel etki göstermektedir. Yapılan araştırmalar, kefirin sinirsel rahatsılıklara, iştahsızlık ve uykusuzluk için iyi bir ilaç olduğunu göstermiştir.
Ayrıca halk arasında yüksek tansiyon, safra kesesi rahatsızlıkları, bronşiti iyileştirdiği bilinmektedir. (Astım için yararlarını ben şahsen bilirim)
Kefir düzenli olarak günde yarım litre içildiğinde (iki bardak) organizmayı stabilize edici etkisinin olduğu, sağlık üzerinde olumlu etkiler gösterdiği bilinmektedir.Ayrıca, karaciğer, safra, böbrek fonksiyonları ve kan dolaşımı üzerinde olumlu etkileri olduğu, antikarsinojenik özellik taşıdığı bir çok yayında belirtilmiştir.
Broşürün kaynağı, EÜ. Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü'dür.
telefonu: 0 232 388 01 10 -2733
|