Dünyanın hiç bir yerinde ormanlardan ağaç sökülüp şehir merkezlerine dikildiğini ne duydum, ne de gördüm. İsmini verdiğim şehirler, cadde, sokak ve bulvarlarında çok sayıda yetişkin ağaçların bulunduğu kentlerdir. Bu kentlerde bizde olduğu gibi alt yapı çalışmaları nedeniyle ağaç söküm ve nakliyesine hiç rastlamadım. Adamlar ağacın türüne ve cinsine göre nerelere dikileceğine, yol, su, elektrik vs. alt yapısının nereden geçmesi gerektiği yıllar öncesinden belirleyip projelendirmişler.
Ülkemizde olduğu gibi tüm dünya ülkelerinde de, yerleşim alanlarına dikilen her türlü ağaçlar; fidanlıklarda, fidan olarak bazen de tüplü (kapalı) olarak üretilir mevsiminde yerleşim yoğunluklu alanlarda belirlenmiş olan yerlerine dikilir. Çok mecbur kalınmadıkça da yerleri bir daha değiştirilmez.
Dikim yerlerinin belirlenmesinde, su, gaz, elektrik, telefon vs altyapı hizmetlerine verebilecekleri zararlarda dikkate alınarak, bu alt yapı güzergah noktalarından uzak alanlar tercih edilir diye biliyorum.
Zira USA ve Avrupa ülkelerinde yukarıda belirtilen bu hizmetler özel kurum ve kuruluşlar eliyle yerine getirildiğinden, bu alt yapıya ağaç köklerinin vereceği zararlar çok ciddi işletme gelir kayıp ve tazminatlarına yol açtığından yerel yönetimler akıllarına estiği alanlara ağaç dikmeye cesaret edemezler, bu nedenle de yerleri defalarca zırt bırt değiştirilmez. Kapsamlı ve geniş boyutlu değiştirilmelere de vatandaşlar asla hoşgörü göstermezler.
Sonuç olarak 46 sayılı mesajda yer alan değiştirme işlemine Yani o ağaçlar defalarca kök terbiyesinden geçmiş ağaçlardır ormanda kendi başına yetişen ağaçlar gibi değillerdir demenizi hiç tutarlı ve doğru bulmadığımı bir kere daha belirtiyorum.
|