Sevgili Dostlar,
Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim. Gerçekte de Cumhur ile yollarımızın kesişmesi büyük bir şans ama şansın ötesinde bakar kör olmamak da çok önemli. Örneğin o gün Cumhur arabanın motorundan çıktığında karşı sırada duran arabalardan birinin altına kaçmıştı. Benim yerimde başka biri olsa arkasından gidip de bakmazdı. Ben çantamda kuru mama ile geziyorum. Aç bir canın nerede karşıma çıkacağı belli olmuyor çünkü. Oysa çoğu insan o yalvaran gözleri göremiyor.
Bir de şu var ki, hayvanlara ve bitkilere verdiğiniz emeğin karşılığını katbekat alıyorsunuz. Ya insanlar öyle mi? Son günlerde bir daha insanlara iyilik yapmayacağım dedirtecek kadar üzenler oldu örneğin beni...
Neyse konuyu değiştirelim biraz da kanatlılarımızla ilgilenelim mi?
Onlara kavuşmama değerli arkadaşım Muda vesile oldu. Geçen yıl Bursa toplantısına gelirken bana bir erkek kanarya hediye getirmişti. Şeker çok da güzel ötüyordu. Sonra ben bir yüzsüzlük yapıp yanına dişi de istedim. Kısa sürede ilk yavrumuz Bıcır aramıza katıldı.
İkinciye yumurtlayıp üzerine yatmıştı annemiz Benek. Ama annemin dikkatsizliği sonucu dış tarafta olan yuva yamulmuş yumurtalar düşüp kırılmış. Kuşlar da dışarı kaçmış. Annem Anne oğulu yakalamış ama babamız balkondan uçup gitmiş ne yazık ki. Haliyle çok çok üzüldüm. Ama üzüntüme deva olmak için Sevgili Muda bir kez daha yetişti ve bu kez Sarı Şeker babamız katıldı aramıza. İlk Şeker oğlum gibi ötmüyor. Hatta hiç ötmüyor ama çok yakışıklı bir çocuk. Bizim Benek kız ile de çok iyi anlaştılar. Bu kez dört yumurtadan iki yavru aldık. Leo ve Keltoş... Kardeşimin bebeği gibi çok iştalı olduğu için yeğenimin ismiyle çağırıyoruz tombulu. Diğerinin tüyleri tam çıkmadı, küçük kaldı. Anne baba onu beslemek istemedi, istediği zamanlarda da Leo onun yemesine izin vermedi. Ben beslemeyi denedimse de yeterince başarılı olamadım ki kaybettim Keltoş'u.
Bu güzel canlara kavuşmama vesile olduğun için çok teşekkür ederim Sevgili Muda.

Bu arada Bıcır tıpkı kaçan babası gibi güzel ötmeye başladı. Dersini iyi verdim herhalde...

Paşa öldükten sonra Fıstık, Boncuk'un kafesine taşında. çok da iyi anlaşıyorlar. Hatta Cingöz de onlarla çok iyi anlaşıyor...
