Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria
Yakup Bey,
Eğer benim zeytinleri sulamada kullandığım suda 2 ppm bor mevcut ise benim ayrıca etidot'u vermeme hiç gerek yoktur diyorum ben..
|
Başkaca bir etken vs yoksa, elbette bu yorumunuza katılıyorum. Yani demek istiyorum ki, elbette bir toprak analizi veya tecrübe ile toprağın tanınması önemli. Ancak sulama suyundaki her hangi bir sınır-aşırılık değeri çok daha önemli. Bu nedenle sulama suyunun özelliklerinin mutlaka bilinmesi gerekir. Bunu bilmeden dekara 500 g bor attım fazla geldi gibi yorumlar yapmak doğru olmayacaktır veya en azından eksik olacaktır.
Tabi zeytinleri suladığınız sudaki doğal bor oranının, toprak yapısından fazla etkilenmeden bitkiye geçtiğini kabul ediyoruz.
Bununla birlikte, kapitalist-kimyevi tarımda, iz elementlerinin yapraktan verilmeleri üzerinde çok duruluyor. Uygulamacı olmamanın eksikliklerini burada yaşıyorum. E-67 özelinde, ürünün mantar sevmemesi ve çoğu tarım ilaçları ile karıştırılacak kullanılabilmesi ve hatta bazı çiftçilerimizin tarım ilaçları ile ya da kaolin ile karıştırarak kullanmayı özellikle tercih etmeleri gibi bir durum var.
Bu, sadece uygulama maliyetini düşürmek için yapılmıyor. Karıştırarak kullanımda, daha olumlu sonuçlar alındığı/alınabildiği söyleniyor. Buradan iyi bir tez konusu çıkar ama...
Neyse, sohbet güzel ama mesaim 8 de.
Iyi geceler efendim.