Hayatlarımıza renk katan küçük detaylar vardır. Büyük şehirlerde, koşturmacanın ortasında, bizi rahatlatan küçük vahalarımız, balkonlarımız, bahçelerimiz, verandalarımız. Binlerce çeşit
saksı, çiçek, mobilya seçenekleri ile bu alanları bize özel kılıyoruz. Modanın getirdiği yenilikler, bizim eski objelerimizle birleştiğinde farklı bir görsel şölen sunuyor. Çiçeklerin her birinin kendine özel bir enerjisi var. Kimi renklerinin güzelliği ile
orkide, yıldız çiçeği, begonya, gül gibi, kimi kokusu ile yasemin, hanımeli, filbahri gibi, kimiyse Benjamin, ask merdiveni, dieffenbacha, gibi yaprakların, o göz dolduran yeşili ile rahatlatıyor bizi. Git gide betonlaşmaya mahkûm bırakılan büyük şehirlerde, yaratabildiğimiz her yeşil alan, bizim ruhumuza ve geleceğimize yatırımdır kanımca. Yeşil, doğa, ruhun en temel ihtiyaçlarındandır.
Bu ihtiyacımızı az da olsa karşılayabilecek alanlarımızı yaratırken, binlerce seçeneğin olmasından dolayı çok şanslıyız. Her geçen gün karşımıza çıkan birbirinden farklı obje ve çiçekler, kendi yaratıcı yanlarımızla ilgili keşifler yapmamızda pozitif rol oynuyor.