View Single Post
Eski 11-07-2014, 22:34   #4
Sergüzen
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 27-01-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 743
Ertesi gün saat 7.00 de yola çıkıldı. Yine öğlen azığımız sırt çantalarında. Bugünkü parkur Reşko'ya göre hem kısa hem de daha rahat 12km lik bir parkur. 2.900 m den 3.700 m ye yükseleceğiz. Etrafı fotoğraflayarak ve seyrederek zirveye vardık. Buradan çevredeki bütün tepeler görülüyor.

Çıkamadığımız Reşko, diğer tarafta Kato Dağı ufka kadar tepeler tepeler. Her taraf renk cümbüşü.Her tür dağcılık faaliyetleri için alanlar. Bir tarafta yalçın kayalar kaya tırmanışçılarını, diğer tarafta 20-25km uzunluğunda kayak pistleri kayakçıları bekliyor. Etrafta yöreye özgün bitkiler.

Saat 14.00 sularında kampa döndük ve akşam yemeği için bir gurup yöreye özgü mantar toplamaya çıktı. Diğer gurupta akşam ateşi için çalı bulmaya çıktı. Her iki ekipte görevini tam anlamı ile yerine getirdi. Mantarcılar 10 kişiye yetecek kadar mantar bulmuşlardı. Mantarlar kalite kontrolden geçirilip, yemeklik ve kızartmalık olmak üzere ikiye ayrıldı. Bu akşamki menü çok zengindi. Tarhana çorbası-Mantar sote-Ateşte mantar ızgara-Bulgur pilavı ve karpuz. Bunların yanında da derede soğutulmuş buz gibi şarap. Hakkari'den gelecek misafirler o akşam Hakkari'de gösteriler olduğu için gelemediler. O akşam keyifli bir gece geçirdik.

Ertesi sabah erkenden çadırları toplayarak Buzullara çıkmak üzere Mergan yaylasına minibüs ile hareket ettik. Yolumuz üzerindeki görülecek yerlere Koçanis köyüne ve Koçanis kilisesine uğradık. Terkedilen yıkıntı köyler içimizi acıttı. Her taraftan tarih fışkırıyordu. Yöreye barış geldiğinde turizmin nimetleri buralara da akacak. Yörede bir çok eski terkedilmiş Nasturi köyleri var. Bu köylerin kiliselerinin büyük bir kısmı hala ayakta. Terkedilmiş evler yarı bellerine kadar hala zamana direniyor.

Akşama doğru Mergan yaylasına geldik ve hemen çadırlarımızı kurduk. Avaspi (Beyazsu) vadisi adını bu dereden alıyor. Sular köpürerek aktığından seyretmesi çok hoş olan bir beyazlık oluşuyor. Bu beyazlık eğim arttıkça artıyor. Derenin doğuş yeri Cilo Buzulları. Akşam yemeğinden sonra yine ateş ve çay faslı. Geç vakit çadırlara uyku moduna geçtik.

Ertesi sabah saat 8.00 de Buzullara hareket ettik. Avaspi deresi boyunca ilerleyerek 7 km sonra Buzul göllerine ulaştık. Manzara muhteşem olduğu kadar üzüntü verici idi. İklim değişikliği en güzel burada ortaya çıkıyor. Yerel rehberimizin söylediğine göre son beş yılda Buzulların önemli bir kısmı erimiş durumda. Erime bu hızla devam ettiği takdirde 10-15 yıl içinde Ciloların alt buzullarından eser kalmayacak. Bol bol fotoğraf çekerek tarihe not düştük.Yolumuz bir daha Cilolara düşerse iki fotoğraf karşılaştırılır.

Şimdi Reşko tepesinin tam altındayız. Reşko ya buradan ancak kaya tırmanışçılar çıkabilir. İki gün evvel ulaşamadığımız Reşko bugün bize biraz daha yakın, fakat ulaşılamaz. Bir süre Buzulların keyfini çıkartarak buzullar üzerinde dolaştık, sonrada ayni yoldan geri dönerek kampa ulaştık.

Ertesi gün çadırları toplayarak Hakkari'ye doğru hareket ettik. Yaylanın birinde Berivanlara rasladık. Berivan Kürtçede süt sağan kadınlara verilen isimdir. Hakkari yöresindeki koyun sürüleri çok kalabalıktır. Bu koyunlar günde iki defa sağılırlar. Süt sağma işlemi için koyunlar bir yere toplanır, süt sağacak kadınlar (Berivan) yerlerini alır. Berivan başı (erkek) bir taşın veya sandalyenin üzerine oturarak koyunları tek tek kadınlara gönderir. Kadınlar sağdıkları koyunları bırakarak diğerini alırlar. Bu iş bütün koyunlar sağılana kadar devam eder. Sırası gelmeyen koyunlar Berivan başının önünde sıralarını beklerler. Görülmeğe değer bir olay.

O akşamı Hakkari de otelde geçirdik. Artık dağlar ile işimiz bitmişti. Yıkandık, temizlendik ertesi gün minibüse atlayarak Zap vadisi boyunca bir huzur turu attık ve akşama doğru Van'a hareket ettik. Bir etkinliği daha geride bırakmıştık.

Mergan yaylasında üç kişilik bir Alman gurubuna rastlama beni şaşırttı. Ayrıca Hakkari otelde tanıştığım Alman ve İngiliz aileler hareketin başladığının göstergesi.Hakkari'den çok olumlu izlenimler ile döndük. Halkı sevecendi ve Anadolu'nun misafirperverliği onlarda da vardı. Hakkari de çay parası ödetmediler. Dağlarda karşılaştığımız insanların hepsi yemeğe veya çaya davet ettiler. Kabul etmediğinizde kırılıyorlar.

Sözün özü:Hakkari'ye turizm ekonomik açıdan çok şey katar. Potansiyel var. Yeter ki huzur ve sükunet gelsin. Birileri bir yerlere çomak sokmasın.

Eklenen Resimler
     

Düzenleyen Sergüzen : 12-07-2014 saat 20:39 Neden: paragraf düzenlemesi
Sergüzen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön